HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 18 EKİM 2024, CUMA

Nefis muhasebesi

15.04.2023 00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 24.07.2012 tarihli yayımlanan yazısıdır
 
Kur'an-ı Kerim'de Peygamberimize hitaben, "Oku, seni yaratan Rabbinin adıyla" (Alak, 1) diye buyrulmuştur.
 
Bu ilk emrin maksadı, kulun ilim ehli olmasıdır ki, ilim var oluş sırrını bilmektir. Yani, kendini ve Yaratan Rabbini tanımaktır.
 
Allah'ın bilinmesi ise ibadetle olmaktadır.
 
İbadetlerin ahlak-ı zemime hallerini ahlak-ı hamideye yani güzel ahlaka tebdil ettiği bir hakikattir.
 
Ancak güzel ahlak sahibi kişi kamil bir insan haline gelebilir ve ancak bu ahlak yapısına ulaşanların oluşturduğu toplumda huzur ve bereket olabilir.
 
Bugün toplumumuzda farklı meslek gruplarından kişilerin cinnet geçirdiğine, intihar ettiğine, hırsızlık olaylarına karıştığına şahit oluyoruz.
 
Demek ki, fakülteyi bitirerek bir meslek sahibi olmak üstün ahlak yapısı için yeterli değildir.
 
Kul olarak dünyaya gelen bireylerin önce ibadet şuuru kazanmaları ve daha sonra bu hal ile ahlak-ı hamideye erişmeleri gerekir.
 
Allah korkusu, hesap verme şuuru, "hak yeme endişesi" olmalıdır.
 
Aksi halde toplum hayatında özlenenlerin sağlanmasına imkân yoktur.
 
Bir bıçak kasabın elinde ise et keser, ameliyat eden doktorun elinde hayat kurtarır ve bir katilin elinde ise can alır.
 
Hangi mesleği veya hangi malzemeyi değerlendirirseniz değerlendirin durum aynıdır.
 
Önce o mesleği icra edecek, o aleti kullanacak bireyin büyük bir iç oluşla yenilenmesi ve kamil bir mümin haline gelmesi şarttır.
 
Bu ahlakta olan bir kişiyi de istediğiniz mesleki bilgilerle donatın, her sahada büyük başarılar elde edecektir.
 
İdareciler için de ölçü aynıdır.
 
İdareciler, hem kendilerinden, hem de emirleri altındaki kişilerden mesuldürler.
 
"Ben cinleri ve insanları ancak bana kul olsunlar diye yarattım" (Zariyat, 56) ilahi ikazına mazhar olan insan, kabiliyeti istikametinde icra ettiği mesleğinde de bu hitaba mazhardır.
 
İmam Ali'nin şu tavsiyeleri, bir idarecinin yukarıdaki ikazı hayatına nasıl geçireceğini göstermektedir:
 
İmam Ali (as) Muhammed b. Ebubekir'i Mısır'a vali olarak atadığı zaman, İbn Ebubekir İmam Ali'ye bir mektup yazarak, bir takım helal ve haramlar hakkında sorular sordu. 
 
İmam Ali (as) kendisine aşağıdaki tarihi nasihatlerde bulunmuştur:
 
"Sizi, Allah'tan korkmaya ve hesaba çekileceklerinizle amel etmeye davet ediyorum. Sizler huzuruna çıkacağınız Allah'ın esirlerisiniz. 
 
Ey Allah'ın kulları! Bilin ki, Yüce Allah küçük büyük her şeyden sizleri hesaba çekecektir. 
 
Eğer bize azab ederse bu kendi zulmümüzden ve isyanımızdandır. Ve eğer merhamet ve af ederse O'nun yüceliği ve geniş rahmetindendir.
 
Ey Muhammed! Bil ki, en güzel ve hayırlı takva Allah'a itaat etmek ve dinle ameldir. Aşikar ve gizli işlerinde takvalı ol. Ben seni yedi şeye davet ediyorum:
 
1-Allah'tan kork ve Allah yolunda kullardan korkma
 
2- Sözlerin en üstünü amelle desteklenendir.
 
3- Mahkemelerinde çelişkili ve değişik hükümler verme ki, bu senin işini zorlaştırır.
 
4- Kendi nefsine beğendiğini başkalarına da iste, kendine reva görmediğini başkaları için de reva görme.
 
5- Hal ve hareketlerini ıslah et ve her zaman Hakk'a yönel.
 
6- Allah yolunda kınayıcıların kınamasından korkma.
 
7- Seninle meşveret edenin yardımına koş ve hayrını düşün.
 
Ey Muhammed! Namazları nasıl kılıp eda ettiğine dikkat et. Zira sen halkın cemaat imamısın. Namazı eksiksiz ve tam vaktinde kıl çünkü cemaat namazındaki eksiklik ve fazlalık cemaat imamının üzerinedir. Cemaatin namazı kâmil ve doğrudur. Namazını kıl ki cemaat gibi sevap ve mükâfat elde edesin." (İmam Ali, Prof. Dr. Haydar Baş, Sayfa 877)
 
Ancak bu ölçüleri hayatına geçiren bir insan hak yemez, cana kast etmez, attığı adımın hesabını verme şuuru ile karıncayı bile incitmez.
 
Bugün yaşanan kan ve gözyaşının mimarlarından pek çoğu tevhit akidesinden mahrumdur.
 
Tevhit akidesini taşıdıklarını iddia edenlerin bazıları ise yukarıdaki ilahi ölçüden çok uzaktır.
 
O halde ulvi bir nefis muhasebesi yapıp vaaz edilen bu kuralları hayatımıza geçirme hususunda ülke yönetiminde söz sahibi olanlar hangi noktada ve nerede kimin adına durduklarını çok iyi tespit etmeleri lazımdır.
 
Hidayet Hak yolda olanların üzerine olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr