MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
"Ne mutlu bizlere ki Milliyetçi Hareket Partisi saha çalışmalarını olağanüstü bir gayretle sürdürmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi varsa huzur vardır, çözüm vardır çare vardır" diyen Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hangi cihet ve niyetten bakarsanız bakanız, Türkiye'mizin ve aziz milletimizin tarihi bir eşikte olduğunu hemen fark etmeniz mümkün ve müyesserdir. Hayat ve hadiselerin iç yüzüne nüfuz ettiğiniz takdirde görürsünüz ki; hiçbir başarı, hiçbir gelişme, hiçbir fetih veya fecir vuslatı külfetsiz ve zahmetsiz nasip olmamıştır. İnanç ve itikat aydınlığımız; kahırdan nice lütufların doğacağını, bu kutlu doğuşla birlikte hüzünle bezenmiş güz mevsiminin huzurla bereketlenmiş gül bahçesiyle yer değiştireceğini müjdelemektedir. İçi akrep dolu altın kabın etrafında el ovuşturup pay kapmanın telaşına düşen, iç alemi tanımadan dışıyla alakadar olan, öze ve içeriğe değil de görünen ve gösterilenle ilgilenen yağmacı aymazların bu müjdeye uzak ve yabancı kalacağı çok açıktı.
"Ümidim ve dileğim, atanamayan tek bir öğretmenimizin dahi kalmaması"
Mutsuz umutsuz ve huzursuz öğretmen, kaygılı ve aklı nesillerin maalesef hazırlayıcısı olacaktır. Ümidim ve dileğim, atanamayan tek bir öğretmenimizin dahi kalmamasıdır. Mülakatlarda elenen bin 611 öğretmen adayımızın haklarının iadesi, 2024 KPSS'de dereceye giren öğretmen adaylarımıza ek kontenjan tanınması teklif ve temennilerimizin bir kısmıdır. Ne kadar ileri eğitim sistemi getirdiğimizi ileri sürsek de onu uygulayacak olan öğretim kadrolarımızdır.
Geldiğimiz aşama ümit ve memnuniyet verici olsa da daha iyisini yapmak hedefimizdir. Bir insanın akli selime ve kalbi selime vasıl olması, öğretmenin müşfik ve müteferrik davranışına; sabır ve sebatla çevrilmiş bilgi, görgü ve tecrübe aktarımına bağlıdır. Her öğretmen dünyadır. Her öğretmen muhteremdir. Her öğretmen kemal ve edeple hatırlanmalı; maruz kaldığı sosyal, mesleki ve ekonomik sorunlar birer birer çözülmelidir.
Mutsuz, umutsuz ve huzursuz öğretmen; kaygılı ve aklı karışmış nesillerin maalesef hazırlayıcısı olacaktır. Yeni yüzyılda öğretmenlerimizin acil ihtiyaçlarını karşılayacak, onların yüzünü güldürecek, mağduriyet ve muhtaçlıklarını bertaraf edecek, öğrenen ile öğreten arasındaki bağı güçlendirecek kararlı adımların atılması gerekmektedir. Ümidim ve dileğim, atanamayan tek bir öğretmenimizin dahi kalmamasıdır.
"Siz yargılasanız yargılasanız..."
'Türkiye'nin terörden arınması ve arındırılması beni alakadar etmez' diyenlerin alayı suikastçidir. Neymiş, bizi yargılayacaklarmış. Neymiş, bizden hesap soracaklarmış. Neymiş, Anayasa ve kanunlara göre suç işliyormuşuz. Siz yargılasanız yargılasanız çantacı pespayeliğinizi ve çukka düşkünlüğünüzü yargılarsınız. Şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum: Yeter ki Türkiye ve Türk milleti barış, huzur ve sükûnet bulsun.
Yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın; bizim sonumuz da varsın dar ağacı olsun. Bu korkuyu, korkutalı çok oldu. Bizim sahte korkuluklara eyvallah ettiğimiz de hiç duyulmadı, görülmedi. Kurt izine karışmış çakal izinin sahte meydan okumalarına aldırış etseydik ya ülkümüzden ya da ülkemizden çoktan şüpheye düşerdik. Kurdun takip edeceği yine kurttur. Kimin kemik peşinde koşacağının cevabını verecek olanlar da bellidir.
"Terörsüz Türkiye hedefinin en ciddi muhataplarından birisi İmralı'dır"
Şüphe istisna, güven asıldır. Bizim tarafımız asil Türk milletinin yeridir. Terörsüz Türkiye hedefinin en ciddi muhataplarından birisi İmralı'dır. TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun geçtiğimiz cuma günü İmralı'ya gitmek üzere nitelikli çoğunlukla aldığı karar doğrultusunda MHP, AK Parti ve DEM Parti'den birer milletvekilinin adaya gitmesi tarihi bir gelişmedir. Bu vesileye genel başkan yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Feti Yıldız ile diğer milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyorum.
CHP ve komisyonda bulunan diğer partiler, İmralı'ya gitmekten sarfınazar etmişler. Varsın etsinler, hiç sorun değil. Ondan, bundan hedef umarak Terörsüz Türkiye hedefini takip etmiş olsaydık, onun bunun ağzının içine bakarak izin ve icazet arasaydık, böylesi ağır bir sorunu bırakınız konuşmayı yerimizden bile kıpırdayamazdık. Korkaklar, yaşayanlar, yalnızca hayatı seyreder. Biz seyirci değiliz. Hayatın yönünü değiştirme iradesi taşıyan, zamanın ve zeminin müşahidi milliyetçi, ülkücü hareketiz.
"Terörsüz Türkiye'nin sonuna kadar müdafaasındayız"
Cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık felaket götürür. Yüreğimizle, gönlümüzle Terörsüz Türkiye'nin yanındayız. Tarihe, ecdada, şehitlere ve bayrağa sahip çıkmak, ortak geleceği kucaklamak, milli değerler etrafında birleşmek, Türkiye'nin onurunu muhafaza etmek, Milli birliği, milli kimliği ve milli devleti korumak, bin yıllık kardeşliği yaşamak ve yaşatmak amacıyla Terörsüz Türkiye'nin sonuna kadar müdafaasındayız. Siyasi, ahlaki ve vicdanı hiçbir ölçü tanımayan, ilkesi, iradesi ve heyecanı olmayan, yalan, riya ve istismardan başka sermayesi kalmayan, yolsuzluk, hırsızlık ve soygun çamuruna batmış, sorunlara başka başkentlerden bakan, başarısız, kötü niyetli, şaibeli bir muhalefet zihniyetinin ne yaptığına, ne söylediğine bakmıyoruz.
Kalemi kiralanmış sözde yazarlara, üniversite zeminini kullanmaya çalışan fırsatçı mihraklara, siparişle sonuç çıkartan araştırma şirketlerine, güdümlü rapor üreten sözde düşünce kuruluşlarına, ecdadımıza hakaret eden kadrolu sahte aydınlara, menfaat bağı ile göbeklerinden bağlanmış medya kanallarına, sözde sivil toplum işbirlikçilerine, ekranlarda, manşetlerde, sütunlarda, kürsülerde boy gösteren bu şer cephesinin ortak paydasında kim varsa alayına birden teslim olursak, taviz verirsek, diyorum ki, kanımız kurusun.
"Biz inançlara, mezheplere ayırmayız. Bölmeyiz, parçalamayız, dağıtmayız"
Biz köklere, kökenlere bakmayız. Biz inançlara, mezheplere ayırmayız. Bölmeyiz, parçalamayız, dağıtmayız. Bayrağa saygı var mı, ona bakarız. Millete hürmet var mı, ona bakarız. Vatana sadakat var mı, ona bakarız. Bizim çağrımız, Yesevi'nin, Dedem Korkut'un, Hacı Bektaş'ın tarihten gelen çağrısıdır. Bizim çağrımız; Kürşad'ın, Ulubatlı'nın, Sütçü İmam'ın, Kara Fatma'nın maziden ulaşan çağrısıdır. Bizim çağrımız; zedelenen, aşağılanan, hor görülen milli onurun çağrısıdır. Bizim çağrımız; Terörsüz Türkiye'nin, yeni yüzyılda hüküm veren, hükümran olacak Türk milletinin çağrısıdır. Nihayet bizim çağrımız Türkiye'nin kurtuluş çağrısıdır. Geçmişte yaşanan her şey geride kalmıştır. Hayat devam etmekte ve ileriye doğru hızla ilerlemektedir. Bu nedenle geriye takılıp kalmak bizleri ileriye götürmeyecektir. Ancak bu, kusurlarımızı ve yanlışlarımızı örtmek demek de değildir.
Ne var ki, hedeflerimiz geriye doğru değil, ileriye doğrudur. Gelecekte neler yapabileceğimizin arayışları şimdi önümüzdedir. Mücadelemiz, milletimizi esas alan büyük bir birlik, birleşme mücadelesi vermektedir. Vatanımızı temel alan büyük bir kucaklaşma ve kaynaşma mücadelesi vermektedir. Bu kapsamda gün her zamankinden daha fazla birlik ve dayanışma günüdür.
Elbette gündelik yaşayış ve yaklaşımlarınızda bir elin parmakları gibi ayrı ayrı düşüncelerimiz olabilir. Ancak eğer konu ülkemizin ali çıkarlarıysa bir yumruk gibi sıkılı olmaktan başka bir seçenekte tanınayız. Eğer mevzubahis olan Türkiye ise ayrıyı gayrıyı bir kenara bırakıp birleşmek zorundayız. Bozgunculara, yıkıcılara fırsat vermeyeceğiz. İstismarcılara itibar etmeyeceğiz. Tahrik ve tertiplere ihtimam göstermeyeceğiz. Birlik olup kucaklaşacağız. Kürt ve Türk olarak tek bir ses, tek bir nefes olacağız. Türkiye'mizi ve aziz milletimizi çağların ötesine taşıyabilmemizin başka bir yolu ve yöntemi olmadığını aklımızdan çıkarmayacağız. Hepimiz bunu başaracak azim ve inanca sahibiz. Gün; kısır tartışmaların günü değildir. Gün birleşme, bütünleşme, saflarımızı sıkılaştırma günüdür. Hakikati arayan, hakkın peşinden giden hiç kimse gürültüye kulak asmaz, yalan ve dedikoduya itibar etmez.
"Biriz, beraberiz, kardeşiz"
İsrail'in bölgemizdeki soykırım ve şiddete dayalı provokasyonları, 10 Ekim ateşkes kararını inatla ihlali, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın ABD Başkanı'nın hazırladığı 28 maddelik planıyla sözde sona erdirme çabaları, mücavir coğrafyalardaki kutuplaşma ve kamplaşmadaki sertlik, yeni bir küresel çatışma denkleminin kurulma çalışmaları bize iç cephemizi sağlam esaslara bağlamayı mecburi kılmaktadır.
Biriz, beraberiz, kardeşiz, hep birlikte Türk milletiyiz. Türk-Kürt kardeştir, araya giren, bozgunculuğa heveslenen kim varsa kamburdur, kalleştir, kanser hücresidir, kahrolmaya mahkumdur. Terörün her türlüsünü reddetmenin, defetmenin ve imha etmenin sonsuz kararlığındayız. Şuna inancım tamdır ki; Türk milletinin vatan sevgisiyle dolu göğsü, düşmanların lanetlenmeye layık ihtirasları karşısında daima çelikten bir duvar gibi yükselecektir. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyor, bilhassa bütçe sürecinde üstün başarılar diliyorum."