HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 19 MAYIS 2024, PAZAR

Çiftçiye darbe üstüne darbe

Son yıllarda artan kuraklık çiftçileri perişan etti. Tarım arazilerine mart ve nisan aylarında beklenen yağışın düşmemesi verimi düşürdü. Uzmanlar, kuraklığa bağlı olarak arpa ve buğday rekoltesinde 6-7 milyon ton kayıp beklendiğini ifade ederken, mazota yapılan ÖTV zammı da çiftçinin belini iyice büktü
24.05.2021 00:00
 Çiftçiye darbe üstüne darbe
 Çiftçiye darbe üstüne darbe
Türk çiftçisinin beli bir yandan kuraklık, diğer yandan mazota yapılan zamlarla iyice büküldü. Son yıllarda artan kuraklık Anadolu'daki üreticileri perişan etti. Tarım arazilerine mart ve nisan aylarında beklenen yağışın düşmemesi verimi düşürdü. Özellikle Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Aksaray, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat ve Çorum'u kuraklık tamamen esir almış durumda. Bu bölgelerde ekilen ürünler kuraklıktan dolayı hasar aldı. Kırıkkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Harun Sümer, "8 ilçe, 2 belde, 185 köyümüzün tamamında kiminde az, kiminde çok olmak kaydıyla kuraklık baş göstermiş vaziyette" şeklinde konuştu. Sümer, "Bu saatten sonra da yapılacak hiçbir şey yok. Bu saatten sonra denizi getirsek, Kızılırmak'ı çevirsek kifayet etmez. Bundan sonra yağacak yağmurlar inşallah üreticimizin ekmiş olduğu nohutlara faydalı olur diye bekliyoruz. Arpalar tamamen bitti. Arpalarda aşağı yukarı yüzde 70-80 oranlarında bir kaybımız var" ifadelerini kullandı.

6-7 milyon ton kayıp bekleniyor

Kuraklığa bağlı olarak geçen yılın arpa rekoltesine göre yaklaşık 6 milyon ton kayıp beklendiğini ifade eden Sümer, "Bizim ülkemizin 22 milyon ton arpa ve buğday tüketimi var yıllık. Şu anda resmi verilere göre 15-16 milyon ton civarında hesaplanıyor rekolte. Ama bu görüntüyle biz bunun da gerçekleşmeyeceğini tahmin ediyoruz. Bu biraz daha düşecek gibi görünüyor. Bu korkunç bir rakam. 6-7 milyon tonluk bir açıktan bahsediyoruz" dedi. Kuraklıktan üreticinin yanı sıra tüketicinin de zaman içerisinde olumsuz etkileneceğini kaydeden Ticaret Borsası Başkanı Sümer, "Üretici mağdur durumda, sıkıntılı bir halde. Ama üretici üretemeyince ülke geneline yansıyacak. Yani burada yapılacak her ton ithalat demek dolar çıktısı demek" ifadelerini kullandı.

'Artık dayanacak gücümüz kalmadı'

Kuruyan buğday tarlalarını traktörle sürmek zorunda kalan çiftçiler de dert yandı. Artan girdi maliyetleri nedeniyle zar-zor ektikleri tarlalarının bu kez kuraklık nedeniyle kuruduğunu söyleyen üreticiler, "Başka hiçbir gelirimiz yok. Bu tarlaları ekmek için o kadar borcun altına girdik. Şimdi hiç verim alamadığımız tarlalarımızı, ürün kuruduğu için sürmek zorunda kalıyoruz. Artık dayanacak gücümüz kalmadı" diye feryat etti. Öte yandan Ağrılı çiftçiler ise bu yıl yağışların olmaması nedeniyle ektikleri ürünün zarar görmemesi amacıyla, traktör üzerine kurdukları dinamolarla tarlaların dört bir yanını sulamaya çalışıyor. Yakınca köyünde yaşayan çiftçiler kuraklık nedeniyle ekinlerinin zarar görmemesi ve üretim elde edebilmek için kendi imkanlarıyla açtıkları kuyularda biriken suları tarlaları için kullanıyor. Çiftçi Çetin Alptekin, kuraklık nedeniyle ekinlerin boyunun geçen senelere göre çok kısa kaldığını söyledi.

Yine ithalat sinyali verildi

Çiftçi hem kuraklık afetiyle mücadele edip hem de artan maliyetler altında ezilirken, Tarım Bakanlığı yine üretimdeki kayıpları ithalat yoluyla giderme yoluna başvuracak. Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli dün yaptığı açıklamada, "TMO hasat sonu satış fiyatları, başa baş maliyetlerle açıklanacak. Stok takviyesi için yetkimiz var ve gerekli olan her türlü tedbirleri alacağız" diyerek ithalatın ilk sinyalini de vermiş oldu.

Çiftçi arazisini sürmek zorunda kalıyor

Bu arada Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer önceki gün, kuraklık nedeniyle kuruyan buğday tarlalarında üreticilerin dertlerini dinledi. Ulukışla ilçesine bağlı Beyağıl köyünde kiraladığı 150 dönüm tarlasında ektiği buğdayı oluşmadan kuruyan çiftçi, Gürer'e yaşadığı mağduriyeti anlattı. Tohum topraktan çıkıp 15-20 santime ulaşmışken kuraklık nedeniyle kuruyan tarlasını gezdiren çiftçi, "Girdi maliyetleri son bir yıl içinde neredeyse 2 kat arttı. Gübre, ilaç, mazot, tohum, biçerdöver, tarla kirası ve diğer maliyetler de sürekli artış eğiliminde. Son olarak mazota gelen zam tamamen belimizi büktü. Tohumunu 3 bin 100 liraya aldığımız sert makarnalık ektiğimiz tarla ne yazık kuraklık nedeniyle kurudu. Bölgede binlerce dönüm arazi benzer şekilde kurudu" dedi. Kuru tarım yapıldığı için kuruyan ürünün yerine yeni bir ürün ekme şanslarının da olmadığını söyleyen çiftçi, "Şimdi 150 dönüm araziyi traktörle sürmek zorunda kalacağız. Başkaca bir gelirimiz de yok. Bu tarlayı ekebilmek için borcun içine girdik. Artık dayanacak gücümüz de kalmadı" diye konuştu.

Buğday ekim alanları daraldı

Bu yıl ekmeklik buğday için 2 bin 250 lira, makarnalık buğday için 2 bin 450 lira taban fiyat belirlendiğini anımsatan Gürer, "Böyle giderse kuraklık nedeniyle ciddi verim kaybı olacak. Buğday ekim alanları 1990 yılına göre 2 milyon hektar azaldı. Yıllık 18-20 milyon ton  aralığında buğday üretip 8-10 milyon ton ithalat yapıyoruz. TMO bu yıl kuraklık nedeniyle 1 milyon ton ürün kaybı olacağını öngörmüştü ancak ortaya çıkan tabloda uzmanlar bunun çok daha fazla olacağını ifade ediyorlar Bu da daha çok buğday ithal edeceğimiz anlamına geliyor. Bu yıl sert makarnalık buğday için belirlenen taban fiyattan (2 bin 450 TL ton fiyatı) geçen yıl Ağustos ayında yurtdışından buğday ithal ettik. Yani üreticiye bu yıl reva görülen taban fiyatı, geçen yıl yabancı ülkelerin üreticilerine ödemek zorunda kaldığımız fiyat. Geçen yıl TMO'nun belirlediği makarnalık buğdayın 1 ton için  tabanı fiyatı bin 800 liraydı. Yerli üreticiye bin 800 lira veren TMO, 2 bin 450 TL'ye ithalat yaptı. Yurt dışında ekmeklik buğdayın  ton fiyatı 3 bin TL'yi aşmış durumda. Görünen o ki, buğday açığımızı kapatmak için hasat sonunda, çiftçimiz için belirlenen taban fiyatın en az 500 TL üzerinde bir fiyatla buğday ithal etmek zorunda kalacağız" şeklinde konuştu.

Çiftçi mazot zammına isyan ediyor

Çiftçinin belini büken bir diğer konu da mazota yapılan zamlar oldu. Akaryakıttan alınan ÖTV'nin yüzde 78 oranında arttırılmasının ardından mazottaki ÖTV'nin düşürülmesi gerektiğini savunan çiftiler, mazotun özel tüketim olmadığını ve üretimi için tarlada kullanıldığını söylediler. Bazı çiftçiler ise mazot fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle özellikle kooperatif ve bankalara olan borçlarının giderek arttığını dile getirdiler. Domates başta olmak üzere yazlık ürünlerin ekildiği, çapalama ve ilaçlama yapıldığı bu dönemde mazot fiyatlarına yansıyan ÖTV zammının birçok çiftçiyi mağdur edeceğini ifade ettiler. İzmir Torbalı'daki çiftçilerden Yılmaz Şimşek, yapılan zamlara tepki göstererek "Özellikle mazot fiyatına yapılan ÖTV zammı tüm çiftçileri doğrudan etkiliyor. Üretim maliyetlerimiz her geçen gün artıyor. Pandemi döneminde üretebilmemiz için daha çok destek sağlanmalı ve zamlardan vazgeçilmeli. Kooperatiflere olan borçlar ertelenmeli, faizsiz krediler verilmeli. Mazottaki ÖTV zammı ötelenmeli. Çiftçimizin üretimden vazgeçmemesi için öncelikle girdi fiyatları kontrol altına alınmalı" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr