Rusya-Ukrayna savaşı yaklaşık 7 ayı geride bırakırken son günlerde dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor. Ukrayna'daki Rus ayrılıkçılar, Luhansk, Donetsk ve Herson bölgelerinde Rusya'ya katılmak için 23-27 Eylül'de referandum düzenleyeceklerini ilan ettiler. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün sabah tüm devlet kanallarından yayınlanan ulusal sesleniş konuşmasında, Donbas, Zaporijya ve Herson bölgelerinin bağımsızlık kararlarını desteklediklerini belirterek, askeri kısmi seferberlik ilan etti. Putin ayrıca, Batılı ülkelerin Ukrayna'da barışçıl çözüm istemediklerini savunarak, "Toprak bütünlüğümüz tehdit edilirse Rusya mevcut tüm yolları kullanacak, bu bir blöf değil" dedi. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da yaptığı açıklamada, Ukrayna'daki savaşta 5 bin 937 Rus askerinin hayatını kaybettiğini bildirerek kısmi seferberlik kapsamında toplam 300 bin yedek askerin çağrılacağını söyledi. Rus ayrılıkçıların referandum kararına Ukrayna, ABD, AB ve NATO'dan ise tepkiler geldi.
Rusya kısmi seferberlik ilan etti
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donbas, Zaporijya ve Herson bölgelerinin bağımsızlık kararlarını desteklediklerini belirterek, askeri kısmi seferberlik ilan etti. Putin, tüm devlet kanallarından yayınlanan ulusal sesleniş konuşmasında, Ukrayna'daki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Rusya'nın toprak bütünlüğünü, güvenliğini ve egemenliğini korumaya yönelik çeşitli adımlar atılmasının gerektiğine işaret eden Putin, "Her ne pahasına olursa olsun tahakkümlerini sürdürmeye çalışan bazı Batılı seçkinler, bunun için diğer ülkelere ve halklara kabaca kendi iradelerini dayatmaya, sahte tasavvurlarını yerleştirmeye devam etmek için her türlü egemen, bağımsız gelişme girişimini engellemeye, bastırmaya çalışıyorlar" diye konuştu. Batı'nın nihai amacının Rusya'yı bölmek ve yok etmek olduğunu belirten Putin, "Açık bir şekilde, 1991'de Sovyetler Birliği'ni bölmeyi başardıklarını, şimdi de Rusya'nın da çok sayıda düşman bölgeye bölünmesinin zamanının geldiğini söylüyorlar" dedi. Putin, Batılı ülkelerin sivillere karşı saldırılarla Ukrayna savaşını 2014'te başlattıklarını anlatarak, "Bugünkü Kiev rejimi, Donbas sorununa barışçıl bir çözümü açıkça reddettikten ve nükleer silah elde etme arzusunu açıkladıktan sonra Donbas'ta yeni bir geniş çaplı saldırının kaçınılmaz olduğu kesinlikle açık hale geldi. Bu bağlamda, önleyici bir askeri harekat düzenleme kararı gerekliydi ve mümkün olan tek karardı" ifadelerini kullandı.
Putin kararnameyi imzaladı
Donbas'taki harekatta yalnızca sözleşmeli profesyonel askerlerin hizmet verdiğini kaydeden Putin, "Ülkemizi, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumak, vatandaşlarımızı ve özgürleştirilmiş bölgelerdeki insanları korumak için Rusya Savunma Bakanlığı ve Rusya Genelkurmay Başkanlığının kısmi seferberlik ilan edilmesine yönelik tekliflerini desteklemek gerektiğini düşünüyorum. İlgili kararnameyi imzaladım" dedi. Putin, seferberlik için yalnızca belirli tecrübedeki vatandaşların askeri hizmet için çağrılacağını ifade ederek, "Sadece yedek asker statüsünde ve özellikle orduda hizmet etmiş, belirli bir askeri kaydı ve ilgili tecrübesi olan vatandaşlar askere çağrılacak. Askeri hizmet için çağrılanlar, özel askeri operasyon deneyimi doğrultusunda ilave askeri eğitim alacaklar" diye konuştu. Seferberlik ilanı kapsamında Rus savunma sanayisine de çeşitli talimatların verildiğini vurgulayan Putin, "Savunma sanayisi işletmelerinin başkanları, silah ve askeri teçhizat üretimini artırmak, ek üretim kapasitelerini devreye sokmaya yönelik hedefleri yerine getirmekten doğrudan sorumludur" dedi. Ukrayna'daki Donbas, Zaporijya ve Herson bölgelerinin bağımsızlıkla ilgili referandum kararı almalarını da değerlendiren Putin, "Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri'nin, Zaporijya ve Herson bölgelerindeki insanların çoğunluğunun geleceklerine dair alacakları kararı destekleyeceğiz" ifadesini kullandı. Rusya Devlet Başkanı Putin, 21 Şubat'ta Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin tanınmasına dair kararnameyi Kremlin Sarayı'nda imzalamıştı.
'Batı barışçıl çözüm istemiyor'
Batılı ülkelerin Ukrayna'daki sürecin barış yoluyla çözülmesini istemediklerini anlatan Putin, şöyle konuştu: "Batı, bariz bir şekilde barışçıl çözümden memnun olmuyor, bu yüzden belirli uzlaşmalara vardıktan sonra Kiev'e doğrudan tüm anlaşmaları rayından çıkarma emri verildi. Rusya'ya karşı saldırgan söylemler kullananlara hatırlatmak isterim ki, bu ülkenin çeşitli silahları var, bazıları NATO ülkelerinin sahip olduğundan daha modern. Toprak bütünlüğümüz tehdit edilirse Rusya mevcut tüm yolları kullanacak, bu bir blöf değil." Washington, Brüksel ve Londra'nın, Kiev'e çatışmaları Rusya topraklarına taşıması yönünde talimat verdiklerini ifade eden Putin, "Rus vatandaşları emin olabilirler: Ana vatanımızın toprak bütünlüğü, bağımsızlığımız ve özgürlüğü temin edilecektir. Elimizdeki tüm imkanlarla, bunu tekrar vurguluyorum" dedi.
Referandumlar 23-27 Eylül'de yapılacak
Rusya-Ukrayna savaşı Şubat ayından beri sürerken, Ukrayna'nın ayrılıkçı Luhansk, Donetsk ve Kherson bölgelerinde Rusya'ya katılmak için 23-27 Eylül'de referandum düzenleneceği duyuruldu. Luhansk parlamentosunun başkan yardımcısı, Ukrayna'nın Rusya'nın desteklediği ayrılıkçı bölgelerde Rusya'ya katılmak için referandum düzenleneceğini açıkladı. Rusya'nın kısmi seferberlik kararının bu referandum kararından sonra gelmesi dikkat çekti. Uzmanlar, Rusya'nın bu kararla hem oluşabilecek yeni çatışmalara hazırlık yaptığını, hem de Batılı ülkelere ve NATO'ya gözdağı verdiğini belirtiyor.
Batı: Kabul etmeyeceğiz
Ukrayna'da ayrılıkçı bölgelerin referandum kararından sonra Batılı ülkelerden ve NATO'dan tepki açıklamaları geldi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya'nın Ukrayna'da yapacağı herhangi bir sözde referandumu kabul etmeyeceklerini belirtti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise, Ukrayna'da ayrılıkçıların düzenlemeyi planladığı seçimlerin meşruiyetinin olmayacağını bildirdi. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Ukrayna'daki ayrılıkçı yönetimlerin Rusya'ya katılmak için referanduma gitme kararına tepki göstererek, "Sahte referandumlar hiçbir şeyi değiştirmeyecek" uyarısında bulundu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise, planlanan referandumların uluslararası hukuka aykırı olduğunu açıkladı.