HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 KASIM 2024, PERŞEMBE

Daha yolun başında uyarmıştı

Avrupa'nın kavgası, sadece dış tabiatıyla bağlantılı bir kavga değildir. Kendi menfaatleri, çıkarları doğrultusunda yaptığı hareketlerden ibaret değildir. 
 
Batı, kendi içerisinde de yüzyıllar boyu süren bir inanç mücadelesi vermiştir. Bu mücadele l900'lü yıllara kadar devam etmiştir. Denilebilir ki Fransız İhtilalinden sonra Avrupa, kendi iç barışının temini yolunda birtakım adımlar atmıştır ve bu doğrudur. 
28.12.2023 00:00
Bizimle, onlar arasındaki münasebet ise tamamen bir medeniyet farkıdır. Bunu da çok iyi görmemiz lazımdır. Buradan hareketle demek istediğim şey şudur: Avrupa'nın geldiği bu netice kendi içinde çıkarları icabıdır ve olması gerekeni yapmışlardır.

 
Zaten Avrupa, gelinen bu noktada birliğini kuramaz ise dünyada teşekkül eden güçler karşında yok olmaya mahkûm kalacaktı. Bu münasebetle Avrupa Birliği'ni oluşturmuştur. AB'nin bundan sonraki hedefi, bu milletlerin, bu devletlerin hedefi tek millet,  tek devlet, tek bayrak, tek para, hatta tek ordu, tek asker olma yönüne gitmektir. Avrupa, şimdi bunu yapıyor. 
 
Çünkü örfü, âdeti, geleneği, her şeyi bir ve beraber olan bu insanların bir dedenin torunları, bir babanın evlatları gibi, böyle bir birliği dünyanın geldiği bu nokta­ da vücuda getirmeleri kendi çıkarları icabıdır.
 
Bize gelince! Biz çok ayrı bir milletiz. Evvela biz, Şark milletiyiz. Orta Asya'dan Anadolu topraklarına gelmiş, yerleşmiş insanlarız. Bu Şark milleti, Doğu medeniyetinin temsilciliğini yapan bizim, Avrupa ile hakikatte bir medeniyet ayrılığımız söz konusudur. 
 
Bu ayrılıktan olacak ki, tarih boyu bizimle, batı arasında kavgalar olmuştur. Şimdi gelinen bu noktada;  Biz bunu bir anda kaldırıp, yok edelim. Bu farklıklar sona ersin" şeklindeki ifadeler veyahut da iddialar aslında bir rüya görmekten başka bir şey olamaz. Neticeyi göreceksiniz. Avrupa'nın, bizi kendi içinde hazmetmesi, varlığımızı kabul etmesi zor, belki de imkansızdır.
 
Ama siz, onun milletinden olursanız, onun ordusundan olursanız iş değişir. Yani, ordunuzu terhis edeceksiniz. Elinizde asker kalmayacak, bayrağınızı tek bayrak haline getireceksiniz. Paranızı onların para unsuru olarak kabul edeceksiniz: böyle bir birliktelik derseniz bu olur. Ama bu, Türk milletinin varlığının yok olması manasına gelir. Böyle bir birliği, bizim milletimizin kabul etmesi hiç mümkün değildir.
 
Bu millet, İstiklal Savaşı'nı, AB'yi meydana getiren anlayışa karşı vermiştir. Demokrasilerde, millet adına yapılan her icraat mahiyeti itibariyle millete mutlaka sorulur… 
 
Kopenhag  Kriterleri
 
Bunlar bizim, şahsımıza ait sözler değil,  Kopenhag Kriterlerinden alınmış sözlerdir. 
 
'Azınlıklara siyasi haklar tanınacak'. Ben evvela bu nokta üzerinde durmak istiyorum.  Onlar,  azınlık dediği şeyden tamamen Türkiye'deki Kürt kardeşlerimizi kastediyorlar. 
 
Türkiye'de Kürtler, Lazlar vs. gibi unsurlar azınlık değil, çoğunluğun ta kendisidir. Yani Türkü, Kürdü,  Lazı bir millettir. Türk milletinin öğeleridir. Tarih boyu biz bunu böyle yaşadık.
 
Bugün Elazığ'da, Tunceli'de, Diyarbakır'da, Güneydoğu ve Doğu Bölgesinde olan bu kardeşlerimizin diğer bir kardeşi de veyahut da anası, babası da diğer bir vilayetimizdedir. Mesela Karadeniz'dedir. Mesela ben Karadeniz'de birçok Tuncelili Kürt asıllı kardeşimizi tanıyorum. Benim bunlara "Kürt "diye ayrılıkçı bir nazarla bakmam hiç mümkün değildir. Bu, benim öz kardeşimdir. 
 
Zaten Batı'daki ilim adamı adı altındaki etnik ayırımcıların Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bölebilmek için aslı ve özü Türk olan bu kardeşlerimizi illa da ayrı bir ırk olarak gösterme gayretkeşliği vardır. Bunu çok iyi görmemiz lazımdır. Kopenhag Kriterleri ile oynanmak istenen oyunun aslı budur. "Azınlıkların siyasi haklarıymış! Yarın Lazlar da bir azınlık, Çerkez kardeşlerimiz de bir azınlık diye adlandırılacak.
 
Oysa vatan sathında, Misak-ı Milli hudutları dahilinde yaşayan vatandaşlarımızın hiçbirinin böyle bir derdi,  böyle bir iddiası yoktur. Benim üzerinde durduğum birlik ve beraberlik konularının aslı ve özü de insanımızın ayık olması,  şeytani  unsurların milletimizi bölmeye çalışmasını dikkate alması gerektiği hususudur.
 
Neymiş? "Fener Rum Patriğine ekümeniklik sıfatı verilecekmiş. Fener Rum Patriğine ekümenik sıfatı verildiği zaman bu ne demek oluyor? Fener Rum Patriği, Vatikan gibi müstakil bir site devleti kurma hakkına sahip olacak.
 
İtalya'da,Vatikan'ın bu örfü, bu âdeti, bu geleneği kabul etmesi kendi şartlarındandır. Bizim de kabul etmememiz kendi tabii şartlarımızdandır. Yani orada bunun kabul edilmesi nasıl o toplumun bir gereği ise, burada kabul edilmemesi de bu toplumun gereğidir.
 
Diğer bir husus; " Karadeniz Rum Pontus varlığının kabul edilmesi. Karadeniz'de Rum Pontus varmış ve bunu kabul edecekmişiz. Bunu AB diyor. Kopenhag Kriterlerinde bu geçiyor. Bunu bilen bir Karadenizli buna "evet " der mi? O halde ben siyasi iradeye çok rica ediyorum. Siyasi irade böyle bir neticeye kesinlikle "evet" demez. Buna bizim itimadımız tamdır. Ama bunların niyet ve maksadının da bu olduğunu anlatmamız,  açık lamamız lazım.
 
Kıbrıs'ın kararını, orada yatan şehitlere sormamız lazım. Millet adına bir hususu konuşuyoruz, görüşüyoruz isek; onu milletin önüne tam koyacağız. 
 
Arkadaşlar, adamlar böyle diyor. Siz ne diyorsunuz, diye soracağız. Bunu diyenleri biz denize döktük. Merhum Atatürk ve arkadaşları denize döktü. Türk milleti İstiklal Savaşında bu anlayışla mücadele verdi.
 
Diğer bir husus, "Kıbrıs konusu BM ve AB normlarına göre kabul edilecektir." BM ve AB ölçülerine göre bu meseleler kabul edilirse herhalde bizim Kıbrıs diye bir davamızın olması mümkün olmayacak. İşin Türkçesi budur.
 
Bu mantıkla Kıbrıs, Türklerin elinden alınacak. Peki, adama: "Asırlar boyu bu milletin tasarrufunda kalan bu ada için 1974 çıkarmasında bu millet beş bin tane şehit verdi. Sen bu hareketinle bu millete mi küfrediyorsun beyefendi ?" demezler mi? Elbette derler.
 
Bir başka istekleri daha var: Türk Milletinin, Ege'de birtakım hakları var. "Bu haklardan vazgeçeceksin", deniliyor. Kopenhag Kriterlerinin başka birtakım iktisadi yönleri var. 
 
Bu konulara girersek mesele epeyce uzar. Ancak ben,  bu hususun,  bu anlayışın Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlığına zarar getirebileceğini,  devletin varlık sebebini ortadan kaldırabileceği gerçeğini de bir kere daha ifade etmek istiyorum." (Niçin Türkiye eserinden) 
 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•İslam Tarihinde İlk Fitne 20 00:00:00.11.2024
•Önce insan denmedikçe... 19 00:00:00.11.2024
•İnsan Hakları Konusu 18 00:00:00.11.2024
•Partiler BTP'nin Projeleriyle Seçimlere Hazırlanıyorlar 12 00:00:00.11.2024
•Türkiye 12 yıldır geriliyor 11 00:00:00.11.2024
•Atatürk'ü Tanıtıyoruz 09 00:00:00.11.2024
•Uhud Savaşı ve lidere inanmak 08 00:00:00.11.2024
•Gelişmeler bizi hep haklı çıkardı 07 00:00:00.11.2024
•İnsanın Yeri ve İstikameti 06 00:00:00.11.2024
•Namaz mü'minin miracıdır 05 00:00:00.11.2024
•Dördüncü imam İmam Zeynelabidin 04 00:00:00.11.2024
•Yaraya Merhem Milli Ekonomi Modelidir 02 00:00:00.11.2024
•Atatürk'ün Maaşı 31 00:00:00.10.2024
•Cumhuriyet Bayramı'nda Atatürk'ü Anlamak 30 00:00:00.10.2024
•Cumhuriyet 29 00:00:00.10.2024
•Atatürk vatandır 28 00:00:00.10.2024
•Madenleri millete vereceğiz 24 00:00:00.10.2024
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 23 00:00:00.10.2024
•12 İmam'dan İmam Cafer 22 00:00:00.10.2024
•İstikrar için birlik zamanı 21 00:00:00.10.2024
•Birlik İçin Ehl-i Beyt Diyoruz 19 00:00:00.10.2024
•Biz ne zaman akıllanırız? 18 00:00:00.10.2024
•Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt 17 00:00:00.10.2024
•Niyet ve istikamet 16 00:00:00.10.2024
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 15 00:00:00.10.2024
•Önce birlik 12 00:00:00.10.2024
•Gelişmeler bizi hep haklı çıkardı 07 00:00:00.10.2024
•Bizim aynamızda kendini görenler 01 00:00:00.10.2024
•Milli Para Alnımızın Teridir 24 00:00:00.09.2024
•Hz. Peygamberin Ehl-i Beyt'i 23 00:00:00.09.2024
•Milli Ekonomi Modeli adıma tescillenmiş bir markadır 21 00:00:00.09.2024
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.09.2024
•Hz. Peygamber'in 'ehl-i kitap'la ilişkileri 19 00:00:00.09.2024
•Savaş devam ediyor, hayaller boşa çıkıyor 18 00:00:00.09.2024
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 17 00:00:00.09.2024
•Mevlid Kandili'miz Mübarek Olsun 14 00:00:00.09.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 12 00:00:00.09.2024
•Kalpler kör mü oldu? 27 00:00:00.08.2024
•NATO konsepti değişmiyor ya Türkiye? 14 00:00:00.08.2024
•Devlet alan el değil, veren el olmalıdır 07 00:00:00.08.2024
•Türkiye'nin tapu senedi Lozan'dır 24 00:00:00.07.2024
•AB bir inanç birliğidir 23 00:00:00.07.2024
•KKTC tam bağımsız olmalıdır 20 00:00:00.07.2024
•İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti 17 00:00:00.07.2024
•İmam Hüseyin ve Ehl-i Beyt 16 00:00:00.07.2024
•15 Temmuz, milletin zaferi kutlu olsun 15 00:00:00.07.2024
•Gerçek alim zikir ehlidir 11 00:00:00.07.2024
•İyilik, kâmil insanın olduğu yerdedir 10 00:00:00.07.2024
•Ehl-i Beyt, Kur’an’ın müşahhas hâlidir -3- 27 00:00:00.06.2024
•Ehl-i Beyt, Kur’an’ın müşahhas hâlidir -2- 26 00:00:00.06.2024
•Ehl-i Beyt hakkındaki ayetlerden bazıları 25 00:00:00.06.2024
•Zikir eşkıyayı esfiya yapar 19 00:00:00.06.2024
•İnsan başıboş yaratılmamıştır 12 00:00:00.06.2024
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 10 00:00:00.06.2024
•Olan bize olacak 04 00:00:00.06.2024
•Ruhun istediği Allah’tır 27 00:00:00.05.2024
•İslamın hükümleri müdahale kabul etmez -1 23 00:00:00.05.2024
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr