Prof. Dr.Â
Haydar Baş'ın gazetemizde 22.11.2010 tarihli yayımlanan yazısıdır
Â
Soros destekli sivil ayaklanmalar ile kendini gösteren "Arap Baharı"nda maksadın demokrasi getirmek olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Â
Â
Mısır'da 9 ay önce Mübarek yönetimine karşı isyan eden halk, bugün askeri yönetime karşı ayaklandı.
Â
ABD'nin Afganistan işgalinden beri "demokrasi ve insan hakları" söylemlerini dinliyoruz.Â
Â
İşgal ettiği her ülke, ciddi petrol veya doğalgaz kaynaklarına sahiptir. ABD bu kaynakların hamisi konumuna gelirken bölgede yaşayan halkın gelir seviyesinde veya demokrasinin gereği yönetimde söz sahibi olmasında bir değişiklik görülmüyor.Â
Â
Mısır halkı, daha fazla özgürlük ve demokrasi diyerek isyan etmişti. Ancak Mübarek'ten sonra başlarına askeri ve ABD yanlısı bir idare verildi. Şimdi de bu askeri iradeyi istemiyor.Â
Â
Askeri idare, "anayasa prensip belgesinin" hazırlanması vazifesini, içinde milletvekillerinin yer almadığı bir konseye bıraktı. Halkın yine söz hakkı olmayacak. Â
Â
Yani Mısır, Mübarek dönemindeki istikrarı ve imkanları mumla arayacak. İşgal kuvvetlerinin ülkeye yerleşmesi de cabası. Tıpkı Irak halkının işgal güçlerini desteklemesinin ardından Iraklının namuslarını kirleten, petrol kaynaklarını ele geçiren güçleri halen ülkeden çıkaramadığı gibi. Â
Â
Bu, tarih boyunca tekrarlanan bir senaryodur. Â Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde 2003'te söylendiği üzere, "Fas'tan Pakistan'a 22 ülkenin çerçevesi değişecek."Â
Â
22. ülkenin Türkiye olacağını her zaman dile getiriyoruz. Kimsenin kuşkusu olmasın. Bugün Suriye'ye karşı ayaklanan isyancıların silahlarını Türkiye'den ve Irak'tan temin ettiği biliniyor.Â
Â
Kendileri Hatay'da konaklıyor. Türkiye BOP istikametinde bölgede maşa vazifesi görüyor. Ancak sıra kendine geldiğinde, işgal ve kaynaklarının sömürülmesi konusu Türkiye'nin de başına gelecek.Â
Â
Nasıl ABD'nin bölgedeki adamları Bin Ladin, Saddam, Mübarek, Zeynel Abidin Bin Ali vazifeleri sona erdiğinde ipleri çekilip sahneden indirildiyse, şu anda BOP'un talimatlarını yürütenlerin de bir gün ipleri çekilecektir. Â Â Â
Â
Yaşanan gelişmeler kesinlikle menfaatimize algılanamaz. Türk siyasetinin, Türk milletini ve devletini bu oyunlara sürükleyecek gafleti terk etmesi gerekir. Â
Â
Aksi takdirde sonumuz hüsran olacak. Bunu yapanlarda insanlık ve tarih önünde asla hesap veremeyeceklerdir.