HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 26 HAZİRAN 2024, ÇARŞAMBA

Kuran’ı hakkıyla anlamak -2

07.09.2021 00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın İcmal Dergisi Ocak 2012 tarihli yazısıdır.

Allah'ın eşref-i mahluk olarak yaratıp, tezyin ettiği insan, üzerine yüklenen sorumlulukların gereğini yerine getirmekle mükelleftir. Bu sorumlulukların en büyüğü iman etmesidir. 
 
Bir insanın, Allah'ın yegâne kurtuluş ipi olarak gönderdiği İslam'dan, O'nun peygamberi olan Hz. Muhammed'den (s.a.a.) ve kitabı Kur'an'dan nasiplenmesinin yolu iman etmesinden geçer.
 
Ne derece inanıyorsunuz o, Kur'an deryasından o nispette etkilenirsiniz. Mesela, yarasanın güneşi görmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, güneşin bu durumda bir eksikliği yoktur. 
 
Bir insan düşünün; kapamış perdeyi, çekmiş, girmiş odasının içerisine; dışarıda dünya ışıl ışıl, her taraf aydınlık; o diyor ki: "Ben karanlıkta kaldım!" Evet, doğru, sen karanlıkta kaldın. Ama kainat karanlıkta değil. Bir oda içerisinde kalan insanın güneşten şikayet etmesi akla uygun değildir.
 
Şimdi gelelim asıl anlatmak istediğimiz hususa... 
 
Biz, eğer imanımızı takviye eder, güçlendirirsek, arif-i billah olanların (en azından) sohbetlerinde bulunursak, bakış tarzımız çok değişir. Olayları anlama ve yorumlama kabiliyetimiz gelişir.
 
Kâmil bir zât, talebesinin bir tanesine, "Evladım! Yusuf sûresini oku ve de gel" demiş. 
 
Çünkü talebe hocasına şu soruyu sormuş: "Efendim! Kur'an'da olmayan bir şey yok. Ama ben mü'minin ruhunun bedeninden yağdan kıl çeker gibi çıktığı hususunu bulamadım. Hadiste var ama Kur'an'da yok." 
 
"Öyle mi?" diyor hocası, "Sen git, Yusuf sûresini oku, öyle gel." Gidiyor, okuyor talebe. "Aradığını buldun mu?" diyor hocası. "Hayır!" diyor talebe. İkinci defa, "Git, oku!" diyor hocası. Gidiyor, okuyor. "Buldun mu?" Yine, "Hayır!" diyor talebe. Üçüncü defa "Git, oku!" diyor. 
 
Neticede, "Efendim, buldum" diyor talebe sevinçle. "Nerede buldun?" diyor hocası. "Hz. Yusuf, kadınlar topluluğuna girdiği zaman onun cemâlini müşahade eden kadınlar parmaklarını kestiler de, o güzelliği müşahade, acılarını onlara hissettirmedi, duyurmadı. Anladım ki son nefeste mü'min Allah'ın cemâlini müşahade ederse, ruhunun bedenden çıkışını duymaz. O'nunla meşgul olur" diyor. "Aferin" diyor hocası, "Şimdi okudun ve buldun..."
 
Tabii olayın temeli Kur'an'ı okumak. Ama nasıl? Bu gözle, bu sevda ile...
 
Allah ile bağ kurmak
 
Askerken biz, annemizden, babamızdan, aile efradından mektup alırdık. Biz askerliği 28 yaşında yaptık. O yaşta, ailesinin durumundan haberdar olmak istiyor insan. Çoluk-çocuk sahibisin çünkü. 
 
"Ne yapıyorlar, ne ediyorlar?" diye merak ediyor, haberdar olmak istiyorsun. Mesela hanımın yazıyor: "Nasılsın? İyi misin? Çocuklar da çok iyi. Atlıyor, zıplıyorlar. Hiç merak etme!" Yazdığı sadece bu. 
 
Ama sen okuyorsun, duygulanıyorsun. Hiçbir şikayet yok ortada. Bir mektup da sen yazıyorsun. İşte, "Anneciğim ben şöyleyim. Hiç merak etme. Sabah şunu yaptık. Öğlede bunu yaptık. Akşam şunu yaptık. Arkadaşlarla eğleniyoruz" diyorsun. 
 
Annen okuyor bunu ve ağlıyor. Ağlayacak ne var? Ortada bir iletişim var. Ne iletişimi? Anne ile evlat veya koca ile karı o iletişimi satırlar üzerinde kurduğu için duygu alışverişine girmişler. Bir kağıt ona vesile oluyor. Bir mektup ona vesile oluyor. 
 
Bu örneklerde olduğu gibi insan da, inandığı Allah ile, Kur'an okuyarak, ibadet ederek alaka kurarsa, okuduğu Kur'an'dan anladığı, yaptığı ibadetten aldığı zevk-i mânevî çok farklı olur.
 
Onun feyzi, onun muhab-beti çok daha başka bir aleme, bir lahuti aleme seni taşır. O zaman Kur'an-ı Kerim'i okuduğunun farkında olursun. Canlı bir örnek daha vererek ne demek istediğimizi açıklayalım: 
 
Mesleğimiz gereği Kur'an'la ilgimiz sürekli; gerek okuyarak, gerek dinleyerek, gerekse ayetler üzerinde yaptığımız çalışmalar nedeniyle Kur'an'la içiçeyiz. Ama babam rahmetlinin kabri başında okunan Kur'an'ı ben hiç unutamam. 
 
Bizim memleketimizde meşhur Ali Haydar Hafız vardı. Büyük bir zâttı. Babamı da çok severdi. Cenazeye geldi. "Elif Lam Mim. Zalike'l kitabu la- reybe fih..."i okudu. Öyle bir okudu ki, ben sanki ilk defa duyuyorum. 
 
Aslında hoca her zamanki gibi okuyor. Ama ben o duygu dünyasını ilk defa o zaman yakaladım. Tabiri caizse, o dünyaya ilk defa o anda girdim. Rahmetli annemin cenazesinde de bu hali yaşadım. Evladım Fâtıma'yı defnederken de bu hali yaşadım. Kısaca, insanın kalp âlemi açılıp imanı güçlendiğinde, Kur'an'dan aldığı muhabbet anlatılmaz, dile gelmez bir hâl alıyor. 
 
Onun için her insanın Kur'an'dan anladığı bir olmaz. Her insanın Kur'an'ı yaşayışı da bir olmaz. O zaman diyeceğiz ki ölçü olarak; herkes imanı ve yakınlığı nispetinde O'ndan feyz alır, muhabbet alır.
 
Kur'an'ı en iyi yaşayan Resûlullah'tır
 
Konu buraya gelmişken, hatırlatmamız gereken önemli bir husus var. Kur'an ortaya bir model getirmiştir. Eğer sahih bir imanımız var ise, onu hazme kafi ise, hangi zamanda yaşadığımızın bir önemi yoktur. Bize düşen Allah'ın Kur'an'da anlattığı modeli örnek almak ve hayatımıza geçirmektir.
 
Kur'an'da bir model tarif ediliyor. O, bir insan istiyor, bir toplum istiyor.
 
Kur'an bir mükemmel örnek çizdi, ortaya koydu; Allah'ın Sevgilisi Muhammed Mustafa (s.a.a.), Ehl-i Beyt'i ve O'na tâbi olanlar... 
 
O'nun sabrı, O'nun kanaati, O'nun tevekkülü, O'nun tefekkürü, O'nun iz'anı, O'nun imanı, O'nun ihlası, O'nun yardımı, O'nun insanlarla münasebeti, davranışı, düşmana karşı tavrı, hareketi... Kısaca, hayatımızın tamamında uyacağımız örnek Fahr-i Kainat Efendimizdir (s.a.a.); Kur'an bunu anlatıyor.
 
Bu konu tabii ki çok derin ve teferruatlı bir konudur. Biz, işin özünü hatırlatmakla kifayet edeceğiz. Müslüman olarak ölçümüz bellidir. O da, Allah'ın Kitabında çizilen ölçüler çerçevesinde yaşamaktır. 
 
Bu ölçüleri mükemmel mânâda yaşayan yegane insan Hz. Muhammed'dir (s.a.a.). Daha sonra O'nun tertemiz Ehl-i Beyt'i ortaya koydukları hayatla kendilerinden sonrakilere örnek olmuşlardır.
 
Ahir zamanı bütün alametleriyle yaşadığımız günümüzde, bizi bâtıla sürükleyecek pek çok unsurla sarmalandığımız bu süreçte, mutlak örneğimiz Hz. Muhammed'e (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt'ine sarılmak kurtuluşumuzun yegane çaresidir.
 
Allah imanımızı güçlendirsin! Kur'an'ı ve Zâtını ay- ne'l-yakin, hakke'l-yakin mertebesinde anlamayı bizlere nasip etsin!"
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•Ehl-i Beyt hakkındaki ayetlerden bazıları 25 00:00:00.06.2024
•Zikir eşkıyayı esfiya yapar 19 00:00:00.06.2024
•İnsan başıboş yaratılmamıştır 12 00:00:00.06.2024
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 10 00:00:00.06.2024
•Olan bize olacak 04 00:00:00.06.2024
•Ruhun istediği Allah’tır 27 00:00:00.05.2024
•İslamın hükümleri müdahale kabul etmez -1 23 00:00:00.05.2024
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
•Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duruş 23 00:00:00.10.2023
•Gidecek başka vatanımız var mı? 22 00:00:00.10.2023
•Atatürk'e sahip çıkmak 20 00:00:00.10.2023
•Sosyal patlamaları önlemenin yolu 19 00:00:00.10.2023
•Zulümle payidar olunmaz 18 00:00:00.10.2023
•Türkiye'nin su politikası 17 00:00:00.10.2023
•Türkiye tedbirli olmalıdır 16 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik ve AB üyeliği 15 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik meselesi 14 00:00:00.10.2023
•Türkiye'ye düşen büyük görev 13 00:00:00.10.2023
•Teşhis yanlış olunca 12 00:00:00.10.2023
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Esad denklemi 10 00:00:00.10.2023
•Ortadoğu'da paylaşım 09 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Medeniyet ve teknoloji 06 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Kim dost, kim düşman? 04 00:00:00.10.2023
•Küreselleşmenin düşmanı: Milli oluşum 03 00:00:00.10.2023
•Küreselleşme ile örtülen gerçekler 02 00:00:00.10.2023
•İslam'la terör asla bağdaşmaz 29 00:00:00.09.2023
•Terör Batı kaynaklıdır 28 00:00:00.09.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr