Prof. Dr.
Haydar Baş'ın gazetemizde 12.04.2012 tarihli yayımlanan yazısıdır
Devletlerin siyasi, sosyal vs. konularda meseleleri olabilir, ancak ekonomi ana başlıktır.
Bağımsız bir ekonomi, bağımsız bir devlet demektir. Bağımsız bir ekonomi yönetimi, halkının refah ve saadetini temin edebilmek demektir.
Bu açıdan değerlendirildiğinde, IMF ve Dünya Bankası'nın kurulma gerekçeleri de daha iyi anlaşılacaktır.
"Borç vererek ülkelerin iç işlerine karışma" politikası ile çalışan bu uluslararası kuruluşlar, aslında globalizmin ekonomik ayağını oluşturmaktadırlar.
Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) yazmamızın sebebi de budur. Kaynaklarını kullanarak kendi kendine yeten bir ülke olmanın şartı milli bir ekonomi modelinden geçmektedir.
Biz, Milli Ekonomi Modeli'ni ilki İstanbul'da olmak üzere, Azerbaycan'da, Almanya'da ve üç kez de Bursa'da gerçekleştirilen 6 uluslararası kongre ile dünyaya tanıttık.
Azerbaycan'da yapılan kongrede tezimiz, tüm katılımcıların oyu ile Nobel ödülüne aday gösterilmiştir.
MEM'in kongrelere katılan bilim adamlarının tümü tarafından kabul görmesinin nedeni sürekli büyümeyi temin eden, adil bir gelir dağılımı getiren ve işsizliği önleyen tek tez olmasıdır.
MEM'in bir özelliği de tüketime dayalı ilk ve tek analiz olmasıdır.
Tezimiz, kapitalizm ve sosyalizmin yanında üçüncü büyük ekonomi tezi olarak iktisat literatürüne geçmiştir.
'The Newyork Times'ın sahip olduğu site olan, allexperts, dünyanın en büyük ansiklopedisi wikipedia, yawiki, wikivisual, kerala, knowledgehunter, gourt, halfvaule gibi sitelerde MEM, kapitalizm, sosyalizm ile beraber yer almaktadır.
Öyle ki MEM'in projeleri başka iktisatçıların da ufkunu açmaktadır
Bakü Devlet Üniversitesi iktisat teorisi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Xosrov Kerimov, dünyaca ünlü bilim adamlarının Milli Ekonomi Modeli'nden alıntılar yaptığını vurgulayarak şunları ifade etmiştir:
"İktisat konusunda son yazılan eserleri incelediğimde yazarların Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli tezinden etkilendiğini görüyorum.
Mesela, Bogomolov ve onunla beraber Rusya'nın iki görkemli alimi Buzgalin ve Kavganov yahut Nobel ödüllü Stiglitz'in fikirleri var. Tüm bu fikirlerde Haydar Baş'ın tezine yakınlaşmalar görüyoruz.
Beni üzen mesele, hocamızın fikirlerinden istifade ediyorlar ama onun adını dile getirmiyorlar. Uzun sürmeyecek ve hepsi alıntıların gerçek sahibini itiraf edecekler."
Kongreler, tezimizi uluslararası kabul gören bir noktaya taşıdığı gibi, kongreye katılan ilim adamları tezi ülkelerinde de anlatmış ve pek çok ülke Milli Ekonomi Modeli'nin bölümlerini uygulamaya başlamıştır.
Rusya, Mayıs 2006 tarihinden itibaren Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirmeye başlamıştır.
MEM'i stratejik kalkınma programına alan Rusya, 2006'dan bu yana şu adımları atmıştır:
Doğum yapan her kadına 9 bin dolar doğum yardımı verilmeye başlanmıştır.
Ev hanımlarına emeklilik hakkı verilmiştir.
Yeraltı kaynaklarını devlet-millet ortaklığı ile işletmeye başladı.
Bazı stratejik ürünlerin ihracatında Rus rublesi talep edilmeye başlandı.
Asgari ücreti 2000 dolara çıkarmaya karar verdi.
Dar gelirliye vergi indirimi yapıldı.
Enerji, iletişim, savunma ile alakalı 42 sektörü stratejik ilan ederek yabancılara özelleştirmelerinin önünü kapadılar.
ABD'nin devreye koyduğu "çabuk harcayacakların cebine para koyma" projesi de bize, yani MEM'e aittir.
ABD eski Başkanı Bush Ocak 2008'de, "çabuk harcayacakların cebine para koyma" amaçlı tüketimi teşvik edici 168 milyar dolarlık bir ekonomi paketi açıkladı.
Obama'nın Ocak 2009'da açıkladığı 825 milyar dolarlık kurtarma paketinin 275 milyar doları, tüketim teşvik amaçlı vergi indirimi ve muafiyeti getirmekte idi.
Obama, kurtarma paketi çerçevesinde Ocak 2009'da yıllık geliri 200 bin doların altındakilere vergi indirimi yapılmasını kararlaştırdı.
Çin, Kasım 2009'da iç talebi canlandırmaya yönelik 586 milyar dolarlık teşvik paketi açıkladı.
Almanya'da Merkel hükümetinde koalisyonun ortağı olan Sosyal Demokrat Parti Ocak 2008'de, krizden kurtulmanın tek yolunun herkesin cebine 500 euro para koymak olduğunu savundu.
Vatikan, Ocak 2009'da ev kadınına maaş projesini dile getirdi. Papalığa bağlı Aile Konseyi Başkanı Kardinal Ennio Antonelli bu konuda şunları söylemişti:
"Ev kadınına maaş bağlamak bir görevdir, çünkü devletin yapması gereken atılımları ve yardımları tek başına yapmaya çalışmaktadırlar. Bunun için kendilerine maaş bağlanmasını öneriyoruz."
Kasım 2008'de 80 milyar euroluk kurtarma paketini açıklayan İtalya Başbakanı Berlusconi, İtalyanlara para harcama çağrısında bulunmuştur.
Bu ülkelerin yanında Güney Kore, Avustralya, İspanya, Fransa, Japonya, Portekiz, Şili, brezilya ve Venezüella MEM'in vergi indirimi ve tüketiciye teşvik projelerini, ekonomi paketleri içinde uygulamaya koymuşlardır.
Dünya MEM'i kabul etmiştir. Kapitalizmden ezilen halkların tek kurtuluşu olarak tanıtılan MEM, hayata geçtiği ülkeler dikkate alındığında uygulanabilirliğini de ispat etmiştir.
MEM'in içinden çıktığı Türk milleti ise henüz bu modelden ve kurtuluş reçetesi projelerden mahrumdur.
Türk halkı bu tezi yıllarca dinlemiş ama kulağını tıkamış veya yapılan fitnelere kanmıştır.
Keşke kanmamış olsaydı ve şimdi diğer ülkelerin değil, MEM'in ana vatanı Türkiye'nin uyguladıklarından bahsetse idik.
Ev hanımlarımızın maaşa bağlanmalarından, geliri düşük olanlardan vergi alınmamasından, doğum ikramiyesinden vs. diğer projelerin Türk halkı için hayat geçtiğinden…
Ancak gelinen nokta Türk halkının oyları ile belirlediği kendi tercihidir ve bizim elimizden daha fazlası gelememektedir.