HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 27 EYLÜL 2024, CUMA

Bağımsızlık ve AB

28.08.2023 00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayımlanan 22-06-2011 tarihli yazısıdır
 
AB dediğimiz ülkeler topluluğu bugün siyasi, ekonomik, kültürel ve savunma alanlarında kabul ettiği antlaşmalar ile kendi ordusu, parlamentosu, başkenti olan ABD benzeri büyük bir birleşik devlet olma yolundadır.
 
Şu an da 15 üyesi olan bu birliğe girebilmek için biz de, 1999 Helsinki zirvesiyle aday olduk.
 
Katılım müzakerelerimizin yapılabilmesi için önümüzde değerlendirmeye alınacak 11 aday ülke daha var. 
 
Ancak onların görüşmeleri yapılıp, üyeliğe alındıktan sonra bizim işlemlerimize sıra gelecektir. Üyeliğe kesin alınma gibi bir garantisi olmayan bu sıra usulüne göre önümüzdeki 10 yıl içinde gündeme dahi girmemiz imkansızdır.
 
Bizde ise bu durumun tam tersine, uygulanan sıkı prosedür yetkililerce de bilinmekte iken, sanki birliğe hemen girecekmişiz gibi şimdiden AB'ne uyum kanunları kabul edilmekte, hatta egemenliğimizi bile, görüşmeler dahi başlamadan bu birliğe devretme noktasına ülke itilmektedir.
 
Girmeye uğraştığımız bu birliktelik, 1957 yılında kabul edilen Roma Antlaşması ile, AT olarak kurulmuş olup, daha çok ticari sahaları kapsayan bir toplulukken, 1992 yılında Hollanda'da AT üyesi ülkelerin dış işleri bakanlarının imzaladığı Maastricht Antlaşması ile AB adını almış, ortak savunma, dış politika, para politikası, sosyal ve siyasal tüm alanları içine alan, egemenlik yetkililerini kendinde toplayan bir topluluğa dönüşmüştür.
 
Ulusal sınırlar dışında, o devletin hukuki düzenini belirleyen en yüksek otorite ve üstün irade haline gelmiştir.
 
Öncelikle Maastricht Antlaşması'nda yer alan hükümler irdelendiğinde bu ulusal üstü kuruma girmekle dış politikadan, araştırma geliştirmeye; tarım ekonomi politikalarından savunmaya, hatta balıkçılığa kadar pek çok alanda AB'nin getirdiği hükümleri, kanunları doğrudan benimsemek üyelik şartıdır.
 
Bu birliğe girilmesi demek, artık ulusal egemenlik hakkı saklı bir devlet olma yerine, AB'nin çatısı altında Konsey'in sosyal, siyasal, askeri, yargısal vs. her sahada hakkında alınan kararlarına kayıtsız şartsız uymayı kabul eden bir devlet olmaktır. 
 
Artık milli politikalar veya kendi parlamentosunda alınan kararlar söz konusu edilemez.
 
Nitekim Alman Merkez Bankası Başkan Yardımcısı BBC TV'sine Şubat 1990'da yaptığı bir röportajında ortak para biriminin kabulü ile ilgili olarak; "Elbette para birimini tümüyle kaldıran bir ülke siyasi olarak bağımsız olamaz" demişti. 
 
Egemenliğin devri demek olan bu durum AB'nin 2 temel antlaşması olan Roma Antlaşması ve Maastricht Antlaşması'ndan seçtiğimiz aşağıdaki maddelerde de açıkça istenmektedir.
 
Roma Antlaşması'nın 3. Maddesinde, "Tarım, balıkçılık, endüstri, ulaştırma, sosyal ve siyasal alan, ortak ticaret, kültür, vatandaşlık" konuları bütünleşmede temel politikalar olarak belirlenmiş; 5. madde ile de üye devletlerin AB'nin amaçlarını tehlikeye sokucu her türlü tasarruftan kaçınma yükümlülüğü getirilmiştir.
 
Antlaşmaya eklenen tek senetteki 100/a maddesi ile de, boşluk doldurma yoluyla kanun yapma yetkisi birliğe verilmiştir.
 
Bu son madde üye devletlerin veto hakkını kaldırmaktadır.
 
Bir diğer temel antlaşma olan Maastricht Antlaşması ile de ortak savunma, ortak para, ortak dış politika konularında birliğe egemenliğin devri açıkça maddeleştirilerek kabul edilmiştir.
 
Maastricht Antlaşması 8. maddesi, Avrupa vatandaşlığını kabul eder. Yani üye devlet vatandaşı hem kendi vatandaşlık haklarına ve ödevlerine hem de AB'nin mevzuatına göre vatandaşlık haklarına ve ödevlerine sahiptir.
 
100 madde, üye devletlerin kanun, tüzük, genelgelerinin uyumlu hale getirilmesi için Avrupa Konseyi'nin talimatlar yayınlamasıyla ilgilidir.
 
103. madde, ekonomi politikaları konusunda Avrupa Konseyi'nin nitelikli çoğunlukla karar alacağını belirttir.
 
130/h maddesinde, topluluk ve üye devletler araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyetlerini milli ve topluluk politikalarının uyumlu olabilmesi için koordine edecekleri hükmünü getirir.
 
Antlaşmanın J bölümünün 1.maddesinde ise, üye devletlerin birliğin çıkarlarına aykırı olan, uluslararası ilişkilerde külli gücünü zayıflatacak, etkinliğini zedeleyecek herhangi bir eylemden kaçınmaları yükümlülüğü vardır. Yani AB'den bağımsız bir dış politika benimsenemez.
 
Yukarıda bazı maddelerini verdiğimiz antlaşmanın tamamı birlik kanunlarını ve çıkarlarını ön planda tutacak şekilde hazırlanmıştır. Her sahada birliğin belirlediği esaslara ve kanunlarına uyum esastır.
 
Bu konuyla ilgili üye devletlerin Anayasalarında gerekli düzenlemeleri yaparak, birlik yasalarını aynen kabulü belirten yetki devrini gerçekleştirmeleri de bu sebepledir.
 
Alman Anayasasının egemenlik haklarının devri bölümünün 24. maddesinde "federasyon yasa yoluyla uluslararası kuruluşlara egemenlik haklarını devreder" ibaresi yer almaktadır.
 
İspanya Anayasasında ise, egemenlik yetkilerinin devri bölümünün 93. maddesinde "ulusal üstü kuruluşların kararlarının yürürlüğe konulması için güvence verilir" hükmü vardır.
 
İtalyan Anayasasında egemenlik kısıtlamaları bölümünün 11. maddesinde "İtalya karşılıklılık koşuluyla ulusal egemenlik kısıtlamalarını kabul eder" denilerek bu durum maddeleştirilmiştir.
 
Anayasamızın 6. maddesinde yapılması düşünülen değişiklik de, bu bağlamda bizim AB'nin kanunlarını ve her türlü uygulamalarını kayıtsız şartsız kabulümüz için yapmamız gereken bir zorunluluktur.
 
Nitekim KOB'nin "İlkeler" kısmında "siyasi, ekonomik ve parasal birliğin amaçlarına bağlılık dahil, üyelik yükümlülüklerini üstlenme yeteneği Türkiye'den istenmektedir" ifadesi yer alır.
 
Yine KOB'nin "Amaçlar" bölümünde de, "Türkiye'nin katılım ortaklığı temelinde AB mevzuatına uyuma ilişkin ulusal programını bu yıl içinde benimsemesi beklenmektedir" deniliyor.
 
Eğer bu istenilenleri yaparsak egemenliğimiz devredilmiş olacaktır. Ve de arkasından Kopenhag Kriterlerinde ölçüsü belirlenmiş azınlık haklarını gündem ettiklerinde, itiraz edemeyip, AB'nin azınlık kriterlerine göre ülkemizin parçalanmasına müsaade etmek zorundayız.
 
Aynı kritere dayanarak insan haklarından bahisle ülkemizde işlenen cinayetler, vs. suçlar cezasız kalabilecektir.
 
Ege'nin, Kıbrıs'ın, kıta sahanlığı sorununun halli, 12 ada meselesi artık 2 ülke arasında siyasi arenada çözülecek bir mesele olmaktan çıkarılarak, Lahey Adalet Divanı'na taşınacak ve biz buradan çıkacak karar aleyhimize de olsa haklı olduğumuz davamızı savunamayacağız.
 
İstanbul Fener Patriğinin Ekümeniklik davası milli mesele olmaktan çıkıp, Türk Milletinin aleyhinde neticelenecektir.
 
Kısaca, AB'ne üyelik; AB'nin bayrağı altında, ortak para birimini kabul etmiş, ortak bir başkenti olan, kendi ordusu olan büyük bir yapılanmada kendi kimliğimizden ve politikalarımızdan vazgeçerek yer almak demektir.
 
Böyle bir birliktelikte ne derece egemensiniz? Kimliğinizin olmadığı yerde egemen olmanız da mümkün değildir.
 
Bu, başkalarının egemenliğinde aşağılık kompleksi nedeniyle kendinize egemen zannetmeniz manasına gelir.
 
Buna da egemen olmak denmez, asimile olmak denir.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•Milli Para Alnımızın Teridir 24 00:00:00.09.2024
•Hz. Peygamberin Ehl-i Beyt'i 23 00:00:00.09.2024
•Milli Ekonomi Modeli adıma tescillenmiş bir markadır 21 00:00:00.09.2024
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.09.2024
•Hz. Peygamber'in 'ehl-i kitap'la ilişkileri 19 00:00:00.09.2024
•Savaş devam ediyor, hayaller boşa çıkıyor 18 00:00:00.09.2024
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 17 00:00:00.09.2024
•Mevlid Kandili'miz Mübarek Olsun 14 00:00:00.09.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 12 00:00:00.09.2024
•Kalpler kör mü oldu? 27 00:00:00.08.2024
•NATO konsepti değişmiyor ya Türkiye? 14 00:00:00.08.2024
•Devlet alan el değil, veren el olmalıdır 07 00:00:00.08.2024
•Türkiye'nin tapu senedi Lozan'dır 24 00:00:00.07.2024
•AB bir inanç birliğidir 23 00:00:00.07.2024
•KKTC tam bağımsız olmalıdır 20 00:00:00.07.2024
•İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti 17 00:00:00.07.2024
•İmam Hüseyin ve Ehl-i Beyt 16 00:00:00.07.2024
•15 Temmuz, milletin zaferi kutlu olsun 15 00:00:00.07.2024
•Gerçek alim zikir ehlidir 11 00:00:00.07.2024
•İyilik, kâmil insanın olduğu yerdedir 10 00:00:00.07.2024
•Ehl-i Beyt, Kur’an’ın müşahhas hâlidir -3- 27 00:00:00.06.2024
•Ehl-i Beyt, Kur’an’ın müşahhas hâlidir -2- 26 00:00:00.06.2024
•Ehl-i Beyt hakkındaki ayetlerden bazıları 25 00:00:00.06.2024
•Zikir eşkıyayı esfiya yapar 19 00:00:00.06.2024
•İnsan başıboş yaratılmamıştır 12 00:00:00.06.2024
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 10 00:00:00.06.2024
•Olan bize olacak 04 00:00:00.06.2024
•Ruhun istediği Allah’tır 27 00:00:00.05.2024
•İslamın hükümleri müdahale kabul etmez -1 23 00:00:00.05.2024
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr