HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 14 NİSAN 2025, PAZARTESİ

Manevi kimliğimize yapılan taarruzlar

21.06.2022 00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın icmal Dergisi'nde yayımlanmış yazısıdır. 

Tarih boyunca yaşanan savaşlar, kin ve husumetin netice vermediğini görmüş olacaklar ki Hıristiyanlar yeni bir yaklaşıma, taktik ve üslup değişikliğine lüzum görmüşlerdir. 
 
Bu da zahiren yumuşama, hoşgörü ve diyalog yaklaşımıdır. Ancak iyi bilinmelidir ki bu tabirlere yüklenen mânâ bizim anladığımız gibi olmayıp, Hıristiyanlığın nasıl revaç bulup yayılabileceği hesabı üzerinedir.
 
Burada Hıristiyanlığın yeni bir taktik ve üslup değişikliğine gitmesi, onlar açısından normaldir. 
 
Zira herkes dininin, inancının gereğini yapar. "Dinde zorlama yoktur" prensibine göre "niçin böyle yapıyorsun?" sorusu sorulamayacağı gibi, bir baskı da yapılamaz. 
 
Burada bizi ilgilendiren husus, bütün bu yeni yaklaşımların arkasındaki niyet ve maksadın Türkiye'yi ve İslam âlemini nasıl etkileyeceğidir. Şüphesiz bu etkinin hem itikadî hem de millî boyutu vardır. İşte meselenin en hayati noktası da budur.
 
Türkiye'yi hedef alan çalışmalar
 
Bir fikrin, bir inancın mensubu olmayanlarca benimsenebilmesi için yumuşak bir zeminde yaklaşım göstermek, muhataba hoş görünmek, onu celbetmek şarttır. Sert ve rijid davranışlar, hele kin ve düşmanlığa varan tavır ve münasebetlerin tarih boyunca netice vermediği görülmüştür. 
 
Bunu bilen ve bu tecrübelerden istifade eden Papa ve Papalık Konseyi yayılıp taraftar toplayabilmek için hoşgörü ve diyalogun lüzumuna inanarak bunu başlatmışlardır.
 
Hoşgörü, asli ifadesiyle "müsamaha" tavize varmadan başkalarını, onların fikir ve inanç değerlerini saygıyla karşılamak, esneklik göstermek gibi anlamlar taşır. 
 
Fakat Hıristiyanlık literatüründe hoşgörü, acılara katlanmak, istemediği halde başkalarına, onların tavır ve hareketlerine tahammül göstermek demektir. Dikkat edilirse bu iki mânâ arasında büyük fark vardır.
 
Hıristiyan literatüründe hoşgörü, o dinin icabı olarak ve o inancın hedefleri doğrultusunda bazı acılara katlanmaktır ki buradaki karamsarlık ve karşı tarafı düşünmeme açıkça sezilmektedir. Bizim literatürümüzdeki hoşgörü ise, iyi niyet, fedakârlık, tatlılık ve barışı ifade etmektedir.
 
O halde Papalık Konseyince gündem edilen hoşgörüden anlatılmak istenen, bizim anlamak istediğimiz veya anlatmak istediğimiz değildir. Papalıkça gündem edilen hoşgörü, Hıristiyanlığın bütün dünyada kabul görmesini temin için inançları doğrultusunda bir ilkenin tatbike konmasıdır. 
 
Yoksa başkalarının menfaati veya fikri için girişilmiş bir fedakârlık değildir; bunu hoşgörüye yüklenen manadan anlıyoruz.
 
Diyalogdan maksat nedir?
 
Kelime olarak diyalog, karşılıklı konuşma, uzlaşma gibi manalara gelir. Esasen diyalogun mantığında uzlaşma vardır. Uzlaşmada ise karşılıklı fedakârlık ve taviz söz konusudur.
 
"Dinlerarası Diyalog" ne demektir? İki din birbiriyle uzlaşacak, bir şey verecek yahut alacak, taviz ortaya koyacak, kendi bünyesinden fedakârlıkta bulunacaktır. Böyle bir şey mümkün müdür? Asla!
 
Neden dinler arası diyalogun mümkün olmadığı ortadadır. Her din itikat, ahlak ve ibadet prensipleriyle bir bütünlük arz eder. Her dinin, nevi şahsına münhasır bir bütün oluşu onun din olmasının gereğidir. Dinlerin sentezi mümkün olsaydı tarih boyunca birçok din mevcut olmazdı.
 
Hıristiyanlığın yaklaşımıyla meseleye baktığımızda diyalogun mümkün olmadığını anlarız. 
 
Zira onlar hoşgörüyü acılara katlanmak başkalarına istemeyerek tahammül etmek olarak anlıyorlar. 
 
Örneğin biz Müslümanlar İsa'yı (as) 'Amentü'müzün gereği olarak Allah'ın Resulü kabul ederken onlar Hatemü'l-Enbiya Hz. Muhammed (a.s.)'ı ağızlarına bile almak istemiyorlar. 
 
Bu nasıl hoşgörü ve diyalogdur ki siz karşı tarafa peşin kararlı ve tavizsiz olacaksınız ama onların size teslim olup sizin idealleriniz uğruna çalışmasını isteyeceksiniz. 
 
Diyalog mesajının tezatlarla dolu ve tek taraflı olduğu buradan anlaşılmakta, diyalog kavramının kendi hesaplarına hizmet eden taktik bir unsur olarak kullanıldığı ortaya çıkmaktadır.
 
Diyalog kavramına İslam açısında bakıldığında durum son derece vahimdir. Zira İslam yegâne hak ve son dindir. "Allah indinde din İslam'dır" mealindeki ayet-i kerime bize Allah indinde dinin tek olduğu ve bunun da İslam olduğunu göstermektedir.
 
İslam nokta-i nazardan bakıldığında hak (gerçek) birdir. Hak bütün mevzuatı ve sistemiyle ancak İslam'da toplanmıştır. 
 
Zira ilk insan ve ilk peygamberden beri din tek, hakikat de tektir. Hakikat tek ve en ekmel tarzda İslam'da karar kılmış son inen ayet İslam'ın kemale erdiğini teyit etmiştir. Onun için Allah indinde din, tabiatıyla hakikat tektir o da İslam'dır.
 
İslam'ın ekmel olması demek ne fazlalığı ne de noksanlığının olmaması demektir. O halde İslam'ın, hak olarak başka bir dinden bir şey alması veya bir şey vermesi söz konusu olamaz. 
 
Bir şey alıyorsa noksanlığı var demektir. Bir şey veriyorsa fazlalığı var demektir. İslam her iki durumdan da münezzehtir. O halde uzlaşma mantığını esas alan diyalog, İslam için söz konusu olamaz.
 
İslam batıla olduğu gibi bakar, ehl-i küfrü kurtuluşa, aydınlığa, iyiliğe güzelliğe ve hakikate çağırır. Bunu en güzel tarzda tebliğin bütün şart ve inceliklerine riayet ederek yapar.
 
Netice olarak gerek teknik, gerekse muhteva olarak dinlerarası diyalog imkânsızdır. Diyalog ancak beşeri münasebetlerde mümkün olabilir. Beşeri münasebetler kültürel, siyasi, ekonomik, askeri, sosyal vs. gibi sahalarda olabilir. 
 
Beşeri münasebetleri en olgun ve en sıhhatli tarzda zaten İslam ortaya koymuş, tarihi tatbikatıyla da göstermiştir. Bu mânâda gerçek Müslümanlık ve Müslümanlar dünyaya açıktır, kimseye kapalı değildir. 
 
Hatta diyebiliriz ki İslam'ın beşeri münasebetlerde ki en güzel diyalogu tebliğidir. Tebliğ karşılıklı diyalog ve uzlaşmanın bütün şart ve inceliklerini, nezaket ve rikkatini taşımaktadır. Bütün mesele tebliğin şartlarını uygulamak ve tebliğ edecek kemal ve vasıfları taşımaktır.
 
Sonuç olarak; dinlerarası diyalog kavramında bir başka maksat, açıklanmayan bir hedef vardır.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•İmam Rıza (a.s.) 10 00:00:00.04.2025
•İmam Ca'fer (a.s.) 08 00:00:00.04.2025
•Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyt'i 10 00:00:00.02.2025
•Türkler Kürtlerle kardeştir 30 00:00:00.01.2025
•Kürtler Türk boyundandır 24 00:00:00.01.2025
•Bahaneler kader değildir 23 00:00:00.01.2025
•Dünya 'Milli Ekonomi Modeli' diyor 22 00:00:00.01.2025
•Dağılan AB'nin karşısında yükselen Avrasya Birliği 21 00:00:00.01.2025
•Müslümanlıktaki hikmet nedir? 10 00:00:00.01.2025
•Son Nefes 09 00:00:00.01.2025
•Regaib Kandili'miz mübarek olsun 02 00:00:00.01.2025
•Müslümanlar aleyhine casusluk yapanların durumu 13 00:00:00.12.2024
•Başörtüsü cambaza bak mı oluyor? 04 00:00:00.12.2024
•İnsanlığın kurtuluşu MEM 03 00:00:00.12.2024
•Merhamet ve merhamette ölçü -1 29 00:00:00.11.2024
•Arayış 26 00:00:00.11.2024
•Birlikten Vazgeçmeyin 25 00:00:00.11.2024
•Eğitim Başkadır Öğretim Başka 23 00:00:00.11.2024
•İslam Tarihinde İlk Fitne 20 00:00:00.11.2024
•Önce insan denmedikçe... 19 00:00:00.11.2024
•İnsan Hakları Konusu 18 00:00:00.11.2024
•Partiler BTP'nin Projeleriyle Seçimlere Hazırlanıyorlar 12 00:00:00.11.2024
•Türkiye 12 yıldır geriliyor 11 00:00:00.11.2024
•Atatürk'ü Tanıtıyoruz 09 00:00:00.11.2024
•Uhud Savaşı ve lidere inanmak 08 00:00:00.11.2024
•Gelişmeler bizi hep haklı çıkardı 07 00:00:00.11.2024
•İnsanın Yeri ve İstikameti 06 00:00:00.11.2024
•Namaz mü'minin miracıdır 05 00:00:00.11.2024
•Dördüncü imam İmam Zeynelabidin 04 00:00:00.11.2024
•Yaraya Merhem Milli Ekonomi Modelidir 02 00:00:00.11.2024
•Atatürk'ün Maaşı 31 00:00:00.10.2024
•Cumhuriyet Bayramı'nda Atatürk'ü Anlamak 30 00:00:00.10.2024
•Cumhuriyet 29 00:00:00.10.2024
•Atatürk vatandır 28 00:00:00.10.2024
•Madenleri millete vereceğiz 24 00:00:00.10.2024
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 23 00:00:00.10.2024
•12 İmam'dan İmam Cafer 22 00:00:00.10.2024
•İstikrar için birlik zamanı 21 00:00:00.10.2024
•Birlik İçin Ehl-i Beyt Diyoruz 19 00:00:00.10.2024
•Biz ne zaman akıllanırız? 18 00:00:00.10.2024
•Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt 17 00:00:00.10.2024
•Niyet ve istikamet 16 00:00:00.10.2024
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 15 00:00:00.10.2024
•Önce birlik 12 00:00:00.10.2024
•Gelişmeler bizi hep haklı çıkardı 07 00:00:00.10.2024
•Bizim aynamızda kendini görenler 01 00:00:00.10.2024
•Milli Para Alnımızın Teridir 24 00:00:00.09.2024
•Hz. Peygamberin Ehl-i Beyt'i 23 00:00:00.09.2024
•Milli Ekonomi Modeli adıma tescillenmiş bir markadır 21 00:00:00.09.2024
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.09.2024
•Hz. Peygamber'in 'ehl-i kitap'la ilişkileri 19 00:00:00.09.2024
•Savaş devam ediyor, hayaller boşa çıkıyor 18 00:00:00.09.2024
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 17 00:00:00.09.2024
•Mevlid Kandili'miz Mübarek Olsun 14 00:00:00.09.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 12 00:00:00.09.2024
•Kalpler kör mü oldu? 27 00:00:00.08.2024
•NATO konsepti değişmiyor ya Türkiye? 14 00:00:00.08.2024
•Devlet alan el değil, veren el olmalıdır 07 00:00:00.08.2024
•Türkiye'nin tapu senedi Lozan'dır 24 00:00:00.07.2024
•AB bir inanç birliğidir 23 00:00:00.07.2024
•KKTC tam bağımsız olmalıdır 20 00:00:00.07.2024
•İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti 17 00:00:00.07.2024
•İmam Hüseyin ve Ehl-i Beyt 16 00:00:00.07.2024
•15 Temmuz, milletin zaferi kutlu olsun 15 00:00:00.07.2024
•Gerçek alim zikir ehlidir 11 00:00:00.07.2024
•İyilik, kâmil insanın olduğu yerdedir 10 00:00:00.07.2024
•Ehl-i Beyt, Kur’an’ın müşahhas hâlidir -3- 27 00:00:00.06.2024
•Ehl-i Beyt, Kur’an’ın müşahhas hâlidir -2- 26 00:00:00.06.2024
•Ehl-i Beyt hakkındaki ayetlerden bazıları 25 00:00:00.06.2024
•Zikir eşkıyayı esfiya yapar 19 00:00:00.06.2024
•İnsan başıboş yaratılmamıştır 12 00:00:00.06.2024
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 10 00:00:00.06.2024
•Olan bize olacak 04 00:00:00.06.2024
•Ruhun istediği Allah’tır 27 00:00:00.05.2024
•İslamın hükümleri müdahale kabul etmez -1 23 00:00:00.05.2024
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr