Prof. Dr. Haydar Baş'ın Yeni Mesaj gazetesinde 19.08.2016 tarihli yayımlanan yazısıdır
Kurban bayramı öncesi Rusya ve Azerbaycan'dan misafirlerim vardı.
BRICS Ülkeleri İş Geliştirme Merkezi Başkan Vekili Prof. Dr. Vladimir Gorbanovsky; Azeri dostlarım Prof. Dr. Dünyamali Veliyev, Prof. Dr. Ruşen Guliyev, Prof. Dr. Rauf Memmedov ve Prof. Dr. Xosrov Kerimov'la beraber bana iki daveti iletmek için ziyaretimize geldi.
İlk davet, 27 Şubat 2013'te Rusya Duma'sında yaptığım
Milli Ekonomi Modeli sunumum benzeri bir konuşma için Rusya Duma'sına idi.
İkincisi ise Ekim ayında BRICS ülkeleri dönem başkanı Hindistan'a gitmem içindi. Devlet başkanlarının da yer alacağı zirveye katılmam halinde ilk görüşme talebi, BRICS Ülkeleri Enerji Birimi'nden geliyor.
Malum BRICS; Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin baş harflerinden oluşuyor. Bu beşli dünyada doların hâkimiyetini sınırlayan 'yeni birlik' olarak kabul ediliyor.
Sayın Gorbanovsky toplantıda "Ekonomi görüşleriniz BRICS ülkelerinde kullanılıyor" dedi. Ve ekledi: "Kapitalizme makyaj yapmak istediler ama bu çöktü. Ben İstanbul'da 4 gün kalacağım. Bu süre içinde sizin Milli Ekonomi Modeli'nizin BRICS ülkelerinde pratikte daha geniş şekilde nasıl hayata geçirileceğini görüşmek istiyorum. Çünkü Hindistanlı ve Çinli arkadaşlarımız yeni iktisadi uygulamalar için Rusya'ya bakıyorlar, Rusya ise size bakıyor."
Beni gururlandıran bu sözler esasen içimi de burkmadı değil.
Zira 4 milyar insanı temsil eden bir birlik modelimi uygulamak için benim peşimde; milletim ve ülkemdeki siyasi irade halen kör, sağır, dilsiz?
Çözüme sırtını döndüğüne mi yanalım, Atatürk'ten sonra batıyı ve doğuyu bu derece kuşatarak Müslüman bir Türk'ün modelinde birleştiren bendenize karşı görmezden gelen tavırlarına mı?
Bunları kendimi methetmek için söylemiyorum.
Ortada gizlenmesi imkânsız bir hakikat var ve günden güne dünyayı kuşatıyor.
Hem de hiçbir din, dil, ırk ayrımı yapmadan...
21. yüzyılda günümüzün küresel sömürü düzeninde imkânsızı başaran bir modeldir Milli Ekonomi Modeli?
Sadece bağrından çıktığı Türkiye'de kitleleri ve siyasileri etkileyemiyor.
Teröre teslim olmuş, ekonomisi bitmiş, açlık sınırı altında binlerce insanın yaşam savaşı verdiği güzel ülkem; bir de siyasi tercihleri nedeniyle savaşın eşiğinde...
Birileri Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinden görünen ABD bayraklarını kimin astığını tartışadursun, tıpkı darbe kalkışmasında olduğu gibi doğruları görmek istemeyen koşulsuz teslimiyet, bizi nereye sürüklerse orada bir maşaya dönmüş durumdayız?
"Bizleri dinleyen ve modele güvenen Rusya, ABD karşısında süper güç oldu" diyoruz.
"BRICS,
Milli Ekonomi Modeli'nin milli paralarla ticaret kuralını uygulayarak doların hâkimiyetine son veriyor" diyoruz.
"Putin'in, iki sefer Erdoğan'a milli paralarla ticareti tavsiye ettiği"nin altını çiziyoruz.
"ABD'siz olmaz diyenlere, Putin, Milli Ekonomi Modeli'ni uygulamaya başladığından beri iki kere üst üste ABD'de yılın devlet adamı seçildi, haberiniz olsun" diye hatırlatıyoruz.
"Rey önemli diye itiraz edenlere BRICS'teki 4 milyar nüfus; Türkiye'deki iktidara oy veren 35 milyonla kıyas edilir mi?" diye soruyoruz.
Yine olmuyor?
4 milyarı temsil eden Prof. Dr. Gorbanovsky bana, "Siz benim hocamsınız" diyor, Türkiye'de ilkokul eğitimi dahi almayan adam "Nereden verecek, nasıl yapacak" diyerek bana ahkâm kesmeye çalışıyor.
Büyükler boşuna "cahile laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur" dememişler?
Cenab-ı Hak, Yunus suresinin 99. ayetinde, "Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı. Öyle iken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın" buyurur.
Ne diyelim, farklı dinleri İmam Ali'nin adil paylaşım modeli olan
Milli Ekonomi Modeli'ne ikna ettik, Müslüman'ım diyeni edemiyoruz.
Varın halinizi siz düşünün?