Prof. Dr. Haydar Baş'ın Kuran ve Sünnet ışığında Büyük İslam İlmihali Namaz eserinden derlenmiştir.
"Kadir gecesi hakkında Kur'an'da müstakil bir sûre vardır. Cenab-ı Hak bu gecenin yüceliğini müstakil bir sûre ile kullarına haber veriyor.
Kadir gecesinin en büyük özelliği şudur: Allah Kur'an-ı Azimüşşan'ı indirmeye bu gece başlamıştır. "Muhakkak ki, Biz onu Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu Sana ne şey bildirdi? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. Onda melekler ve Ruh, Rab'lerinin izni ile her bir emrden iniverir. O gece tan yeri ağarıncaya değin bir selâmettir." (Kadr: 97/1-5).
İmam Rıza (a.s.) buyurdu ki: "Bu, yılın ilk ayıdır. O gecede bir yılda olacak hayır, şer, zarar, fayda, rızk ve ecel takdir olup belirlenir. İşte bu sebepten dolayı, Kadir Gecesi diye adlandırılmıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Rıza, s.34).
Cenab-ı Hak bu gecenin mahiyetini, "Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır" İfadesiyle beyan ediyor. Bin ayı hesap edersek 83 yıllık bir ömür ediyor. Bir gecelik taat, ibadet bir ömre bedel oluyor. İşte bu büyük bir nasiptir.
Mâlik (r.a.)'dan; güvenilir ilim ehlinden birinin şöyle dediğini duymuş: "Peygamber (s.a.a.)'e kendisinden önceki insanların ömrü gösterildi. Uzun ömürlü olan o milletlerin işlediği amelleri işleyemeyecek olan ümmetinin ömürlerini kısa buldu. Bu yüzden Allah O'na bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini verdi." (Muvattâ, i'tikâf 15, s. 321).
Kadir gecesini ibadetle geçirmek pek çok hadis-i şerifte teşvik edilmiştir. Peygamberimiz buyuruyor ki: "Kim sevabına inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesinde ibadet ederse, geçmiş günahları bağışlanır." (Nevevi, Riyazü's-Salihin, Buhari ve Müslim'den).
İbnü'l-Müseyyeb (r.a.)'dan; "Kim Kadir gecesi cemaatle namaz kılarsa, ondan büyük nasibini almış olur." (Mâlik, i'tikâf No. 17, s.321).
Enes (r.a.)'dan; "Ramazan ayı girdi. Allah Resûlü (s.a.a.) buyurdu: Bu ay gelip çattı. Onun içinde bin aydan hayırlı olan bir gece vardır. Kim onun (bu gecenin) hayrından mahrum olursa bütün hayırlardan mahrum olmuş olur. Onun (bu gecenin) hayrından mahrum olan, saadetten payı olmayan kimsedir." (İbn Mâce, No. 1644).
Hz. Ali buyurmuştur ki: "Fâtıma (a.s.) Kadir gecesinde hiç kimsenin yatmasına müsaade etmezdi; az yemek vermekle onların yatmamasını sağlıyor; kendisi de bu gecenin ihyası için hazırlanıyordu. Ve buyuruyordu ki: Mahrum, bu gecenin bereketlerinden mahrum kalan kimsedir." (Deaim'ul-İslam, c.2, s.282; Prof. Dr. Haydar Baş, Hz. Fâtıma, s.100).
Hadis-i şeriflerde de belirtildiği üzere bu geceyi en güzel şekilde herkes gücünün yettiği nispette ibadet ederek değerlendirmeli.
On iki rekâtlık bir nafile namaz kılınabilir. Kadir gecesi namazının en azı iki rekât, ortası yüz rekât ve en çoğu da bin rekâttır.
Bu namaz iki rekât kılındığı takdirde her rekâtında iki yüz âyet okunmalı, yüz rekâta kadar kılındığı zaman her rekâtında Fatiha sûresinden sonra Kadir sûresi ile üç defa da İhlâs sûresi okunup her iki rekâtta bir selâm verilmelidir. "Allahümme inneke afüvvün tühibbu'l-afve fa'füannî/Allah'ım! Sen affedicisin, bağışlamayı seversin; beni affet" duası da tekrarlanmalıdır.
Hz. Âişe'den: Dedim ki: "Ey Allah Resûlü! Kadir gecesine rastlarsam ne diyeyim?" "Şunu de: Allah'ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet!" (Tirmizî 3513).
Kadir gecesi kuvvetli bir ihtimalle Ramazan ayının 27. gecesidir. Ramazan ayında farklı gecelerde olduğuna dair rivayetler de vardır.
Ubâde b. es-Sâmit (r.a.)'dan; Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Onu son on günde, tek gecelerde arayın; yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi, yirmi dokuzuncu gecelerde yahut son gecede arayın!
Kim o geceyi iman ederek, karşılığını da ancak Allah'tan bekleyerek ihya eder, sonra (o gecenin mânâsına) uygun davranırsa, geçmiş ve gelecek bütün günahları bağışlanır." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de ve Ahmed, V, 318, 321, 324).
Ahmed'in şöyle bir rivâyeti de vardır: "Onun alâmeti: Temiz ve dibi görünen denizin derinliğinde, parlak ve hareketsiz, ne soğuk, ne sıcak, ne de yıldızlardan uzak bir Ay. O gecenin sabahında doğan güneş ise sanki ışığı ve şuâsı olmayan bir dolunay." (Ahmed, V, 324; Hayve b. Şüreyh an Bakiyye an Buhayr b. Sa'd an Hâlid b. Ma'dân an Ubâde senedi ile tahrîc etti). Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de, Vâsile b. el-Eskâ'dan rivâyet edip, şu ilaveyi yaptı: Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "O gecede ne bulut, ne yağmur ve ne de rüzgâr vardır."
Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle demiştir: Ashâbdan bazıları rüyalarında Kadir gecesinin Ramazan'ın son yedi gecesinde bulunduğunu gördüler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu: "Rüyalarınızın Kadir gecesinin Ramazan'ın son yedi gecesinde bulunduğuna ilişkin olduğunu görüyorum.
Buna göre Kadir gecesine kavuşmak isteyen onu Ramazan'ın son yedi gecesinde arasın." (Nevevi, Riyazü's-Salihin, Buhari ve Müslim'den). Diğer rivâyette, "Son on günün içinde arasın" olarak geçmiştir. (Buhârî, i'tikâf 1, II, 255; Müslim, i'tikâf No.2, s.830; Ebû Dâvud, No.2465; İbn Mâce, No.1773; Beyhakî, IV, 315).
Übeyy b. Ka'b (r.a.)'dan; Ona denildi ki: "İbn Mes'ûd, bütün yılın gecelerini ihya eden Kadir gecesine rastlayabilir" diyor. Bunun üzerine şöyle dedi: "Kendinden başka bir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki o, Ramazan ayının içindedir." "İnşaallah" diyerek istisnasız yemin etti ve dedi ki:
"Vallahi ben o geceyi biliyorum. O, Allah Resûlü'nün bize ihyasını emrettiği yirmi yedinci gecedir ki belirtisi, o gecenin sabahında güneşin şuâsız bembeyaz doğmasıdır." (Müslim, müsâfirîn No. 179, 80, s.525; siyâm No. 220-1, s.828; Ebû Dâvud, No. 1378; Tirmizî, No. 793, 3351).
Diğer bir rivâyet: "Peygamber (s.a.a.), bize şunu bildirmiştir: O (gece), sabahında güneşin şuâsız doğduğu gecedir. Saydık ve ezberledik. Vallahi İbn Mes'ûd da onun Ramazan'da ve yirmi yedinci gecede olduğunu da bilirdi. Ama, tembelleşir amel etmezsiniz diye size söylemek istememiştir." (Müslim, müsâfirîn No. 179, 80, s.525; siyâm No.220-1, s.828; Ebû Dâvud, No. 1378; Tirmizî, No.793, 3351).
Allah Resulü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "O, yirmi yedinci ya da yirmi dokuzuncu gecedir. O gece melekler yeryüzündeki taşların sayısından fazla olacaktır." (Tayâlisî No. 2545; Ahmed, II, 519; İbn Huzeyme, No. 2194; Bezzâr, No.1030; İmrân el-Kattân an Katâde an Ebî Meymûne an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler).
Allah Resûlü (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Kadir gecesini; on yedi ya da on dokuz ya da yirmi bir ya da yirmi üç yahut yirmi beş yahut yirmi yedi yahut yirmi dokuzuncu gecelerde arayın." (Taberânî, I, 70a).
Peygamber (s.a.a.)'e Kadir gecesi hakkında sordular. Cevaben şöyle buyurdu: "O, bütün Ramazan'ın içindedir." ( Ebû Dâvud, No. 1387). Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Hanginiz Ay'ın yarım kazan gibi doğduğunu hatırlar? (İşte Kadir gecesi o gecedir)." (Müslim, siyâm No. 222, s. 289).