Prof. Dr. Haydar Baş'ın 24.02.2016 tarihli yazısıdır
Türk siyaseti hakikaten enteresan...
Biz siyasetten adım adım uzaklaştıkça, içindeyken bizi görmezden gelenler ısrarla bizi gündem etmeye başladı.
15 senedir aktif olarak yer aldığımız Türk siyasetinde her dediğimizin çıkmasına ve "Haydar Hoca diyorsa doğrudur" realitesine rağmen, sandıkta karşılık bulamamamız açıkçası bizleri siyasetten soğuttu.
Biz de geri planda kalmayı tercih ettik.
Ancak görüyoruz ki, hakkımızda kaynatılan fitne kazanı halen sönmemiş?
Yakından takip edenler hatırlayacaktır, seçim dönemlerinde Haydar Hoca 'askerin adamı, derin devletin adamı, onun adamı bunun adamı' diye çok söylendi, yazıldı.
Ne hikmetse bir ömür kendimizi adadığımız milletin adamı olduğumuz kimse tarafından dile getirilmedi.
Biz de bunu gördüğü halde konuşmayan, bize sahip çıkmayan milletimize gönül koyduk, diyelim?
Bugünlerde bazıları "Haydar Hoca Rusçu" oldu şeklindeki temcid pilavını yeniden ısıtıp halkın önüne koymaya başladı.
Tam da ABD'nin üssü olan İncirlik'e "ABD planı hazırlar, biz yaparız" diyen Suudi Arabistan ve Katar'ın uçak ve asker yollayacağı bir dönemde?
Tam da Rusya'nın 5 yıldır Suriye işgalinin önüne geçmek için verdiği mücadelede büyük ilerleme kaydettiği günlere denk gelen muhaliflerin yıpranma aşamasında?
Biz özellikle ekranlara çıkıp hükümeti eleştirmezken, halkı ikazı dahi neredeyse bırakmışken...
Yine de Haydar Hoca'nın arkasından yapılan bu Rusçuluk oyunu neden?
Bizce iki nedeni var.
Rusçuluk senaryosunu kurgulayanlar, ya Rusya'nın ekonomisinde ciddi söz sahibi olan Haydar Hoca'nın bu gücünün bugün olmasa da yarın devreye gireceğinden, daha doğrusu açlıktan, işsizlikten bezmiş Türk halkının günün birinde Haydar Hoca'yı seçeceğinden halen endişeliler...
Ya da bugünün süper gücü Rusya'nın, ABD yanında yer alarak parçalanma noktasına gelen Türkiye'de Haydar Hoca kartıyla ABD yerine geçebileceği telaşını taşıyorlar.
Belki de ikisi...
Öyle ya bugüne kadar her dediği yapıldığı halde ABD'den ne gördük? Ya halk gözünü açar da bunu fark ederse endişesi, ABD rüzgârı ile dümen suyunu döndürenlerin korkulu kâbusudur herhalde?
Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinde Atatürk dönemi de dahil komşumuz Rusya, Amerikancı kalemler ve ağızlar tarafından hep kötü gösterilmedi mi?
Rusya'nın devlet politikaları onu ilgilendirir.
Uluslararası arenada menfaat esasına dayanan ilişkilerde ABD kadar bize kötülüğü dokundu mu, lütfen bir düşünün?
Rusya'nın telkini ile mi İncirlik ABD üssü oldu?
Suudi Arabistan ve Katar ile beraber Suriye'ye girin diye Rusya mı telkinde bulundu?
Eğit-donat projesinde yıllarca reddettiğimiz Peşmergeye silah tutmayı öğretmemizi Ruslar mı istedi?
İran'la, Irak'la, Suriye ile Rus aklı yüzünden mi ipleri attık?
Bugün 'Rusçu oldu' diyenler sizce bununla ne kastediyorlar?
Rusya süper güç oldu, bunu mu?
Rusya, Suriye işgalini beş yıldır ABD'ye karşı tek başına durduracak kuvvette, bunu mu?
Ya da bizimle tanıştıktan sonra, bizim vesilemizle binlerce Rus Müslüman oldu, bunu mu kastediyorlar?
Veya Duma'daki Milli Ekonomi Modeli sunumumuzdan sonra bize "Sizinle Sibirya'yı gezelim, orası hakkında fikir verin" diyen Rusları ne kadar çok etkilediğimizi mi hatırlatıyorlar?
Sizce Rusçu olmak ne demek? Ya da ne demek değil?
Değerlerini paraya satanlar bizleri kendilerine mi benzetiyorlar acaba?
Gazetelerinde ve internet sitelerinde baştan aşağı İslam'dan bahseden bu zevat, "minareler süngümüz, camiler kışlamız" derken bugünleri mi hayal etmişti?
Dün Erbakan Hoca'yı çalanlar, bugünkü rüşvet ve yolsuzlukları da o günden hesap etmiş miydi acaba?
Ayet ve hadisten dem vuranlar, sonuna kadar diyalogcu olup bugün "Yahudi İsrail'e ihtiyacımız var" noktasına kendi akıllarıyla mı geldi sizce?
Onları dinleyenler din değiştirmeye karar verip İslam'dan çıkarken, binlerce kilise açarak dinlerini değiştirirken, başka dünyalara entegre olurken bizim etkimizin ne kadar büyük olduğunu mu gizlemeye çalışıyorlar, Rusçu diyerek?
Enteresandır, biz Rus Duması'nda 5 saat süren Milli Ekonomi Modeli sunumumuzdan sonra tek kare haberimizi bulamadığımız internet sitelerine bugün Rusçu olarak giriyoruz.
İmanlarını az bir paraya satanlarla bizim işimiz olamaz.
Ama biz; çeşitli bahanelerle milleti ABD tuzağına çekerlerken, kurtuluşu arayanlara bizim sırtımızdan sopa göstermelerine de izin verecek değiliz.
Haydar Hoca'nın ABD ve İsrail yanlısı siyasetle, siyaset adına kullanılan İslam'la, cübbeli münafıklarla işi olmaz.