Prof. Dr. Haydar Baş'ın 21.03.2018 tarihinde Yeni Mesaj gazetesinde yayımlanan yazısıdır
Rahmete, merhamete ve affa vesile üç aylara eriştik.
Cenab-ı Hakk (c.c.) hayırlara vesile olmasını tüm ümmeti Muhammed'e (s.a.v.) nasib eylesin.
Tevbe Sûresi'nin 36. ayetinde; "Gerçek manasıyla; Allah'a göre, yeri ve semaları yarattığı günden bu yana Allah'ın Kitabı'nda aylar on ikidir. Bu aylardan dört tanesi, saygı gösterilmesi gereken aylardır" buyurulmaktadır.
Üç ayların ilki olan Receb ayı; Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ile beraber Allah'ın haram kıldığı aylardandır.
Malik b. Enes'ten naklen Humeyd Tavil, Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu anlattı: "
Receb Allah'ın ayıdır, Şaban Benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır."
Resûlullah Efendimize (s.a.v.) soruldu: "Ya Resûlallah, Receb ayı için 'Allah'ın ayı' diye anlatmanızın sebebi nedir?"
Hz. Peygamber, "
Çünkü bu ayda özellikle mağfiret boldur" buyurdu.
"Bu ayda Allah-u Teâlâ, peygamberlerinin tevbelerini kabul buyurmuştur. Allah-u Teâlâ bu ayda, peygamberlerini düşmandan korumuştur" diye buyurdu.
Evet, Receb ayı mağfirete, tevbelerin kabulüne vesiledir.
Hz. Peygamber, Receb ayına girdiğinde, "Allah'ım, bize Receb ve Şaban ayında bereket ihsan eyle; uğurlu kıl. Bizi, Ramazan ayına kavuştur" diye dua ederdi.
Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin "Gunyetü't-Tâlibîn" adlı eserinde Receb ayına 'Asamm' adı verildiği yazılıdır.
Asamm denmesinin nedeni, Receb ayının, kulların eza ve hatalarını duymamasındandır. Daima iyilikleri duyar.
Allah-u Teâlâ onu senin hatalarından yana sağır eylemiştir. Kıyamet günü senin aleyhine şahitlik etmez.
Yine Receb ayı için "
Şehrullahi'l-Esabb" denilir.
Allah-u Teala, bu ayda kullarına öyle ikramlar eder, öyle sevaplar verir ki; onları hiçbir göz görmemiştir, kulaklar duymamıştır, bir beşerin kalbine onların ne olduğunu anlamak dahi gelmemiştir.
Ve Receb ayına "Şehrü'l-Mutahhar" denilmektedir. Receb ayı kendisinde oruç tutanları günahlarından ve hatalarından temizler.
Mazinî, İmam Hasan Efendimizden (r.a.) şöyle rivayet eder:
"Receb ayında oruç tutunuz. Zira Receb ayında oruç Allah-u Teâlâ'nın tevbeleri kabulüne bir sebeptir."
Selman-ı Farisi, Hz. Peygamberimizin şöyle buyurduğunu nakleder:
"Bir kimse Receb ayında bir gün oruç tutarsa bir yıl oruç tutmuş gibi olur; bin köle azat etmiş kadar sevap alır. Bir kimse Receb ayında bir sadaka verir ise bin altın sadaka vermiş gibi sayılır. Allah-u Teâlâ onun bedenindeki her tüy için bin iyilik yazar; bin misli derecesini yükseltir, bin kötülüğünü de siler."
Allah Resûlü, Receb ayında tutulan oruç konusunda cennetteki bir ırmaktan bahis buyurur:
Musa b. İmran, Enes b. Malik'ten nakleder:
Resûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Cennette bir ırmak vardır, bu ırmağın adı Receb'dir. Sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Bir kimse Receb ayında bir gün oruç tutar ise, Allah-u Teâlâ kendisine o ırmaktan içirir."
Mübarek üç aylardan evvel müsteşrik mantık devreye girdi ve Kur'an-ı Kerim'in güncellenmesi tartışmaları başladı.
Bugün Hz. Peygamberi ve O'nun getirdiği İslam dinini, güncelleme adı altında devreden çıkarmaya çalışanlar, İslam tarihinden de
Ehl-i Beyt'i söküp atmışlardır. Ancak bizler biliyoruz ve inanıyoruz ki; Resûlullah sevilmiş, seçilmiş, nübüvvet nuru ile alemlere rahmet kılınmıştır. O'nun Ehl-i Beyt'i de İslam'ın özüdür.
Biz samimi mü'minlere düşen, Hz. Peygamber'in ümmeti olarak bize yakışan; O'na ve Ehl-i Beyt'ine olan sevgi ve muhabbetimizi ihya etmektir.
Hz. Ali Efendimizi, Hz. Fâtıma anamızı, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i sevmeliyiz.
Her an bir yenisi patlak verebilecek, Hz. Ali Efendimizi sevenlerin üzerinden devam eden Şii-Sünni savaşına ancak Ehl-i Beyt'i severek ve onların etrafında birleşerek mâni olabiliriz.
İslam birliğini ve temel dinamiklerini bozmak isteyenlere karşı, üç aylar birliğimize ve dirliğimize vesile olsun inşaallah.