Prof. Dr.
Haydar Baş'ın gazetemizde 08.12.2014 tarihli yayımlanan yazısıdır
19. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu'nda alınan kararlar bazı kalemlerce laiklik elden gidiyor şeklinde yorumlanmıştı. Gerekçeleri, ilkokul 1. 2. ve 3. sınıflara konulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri.
Oysa AKP'nin 12 yıllık iktidarı başından itibaren sadece azınlıklara imkânlar tanıyor.
Eğer bu kalemlerin İslam adına bir iyileştirme ya da şeriata bir adım yaklaşma gibi endişeleri varsa hiç merak etmesinler, icraatlar bu endişelere hizmet etmiyor.
Malum kalemler, bu ülkede dine en büyük darbenin dindar gözükenler eliyle vurulduğunu umarız anlarlar!
Korku duydukları, küçük yaştaki çocuklara din eğitimin verilmesiyle ilgili yeni düzenleme sadece İslam dininin öğretilmesini kapsamayacak.
İslamiyet'in yanında, Yahudilik ve Hıristiyanlık da müfredata, anlatılacak dersler olarak yerleştirilmiş durumda.
Bu, küçücük yavrulara Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın da İslamiyet gibi hak olarak öğretilmesi demek.
Yani, Cenab-ı Hakk'ın (cc) "Allah katında tek din İslam'dır" ayetini hiçe saymaktır
.Ak Partisinin halen "şeriat getirecekler" diyenlere bir de 12 yıl boyunca yaptıklarını hatırlatalım:
Erdoğan'ın 2002 seçimleri öncesinde Of'taki konuşmasında "4 hak din var" çıkışından sonra başlayan süreçte, İmar Kanunu'ndaki "cami" ifadesi "ibadethane" olarak değiştirilmiş, Türkiye'de 70 bin kilise evi açılmıştır.
AB mevzuatına uygun Türk Gıda Kodeksi'nde, domuz eti satılabilir kasaplık et olmuş ve satışı serbest bırakılmıştır.
Din dersi kitaplarından Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı olan "Muhammedün Resulullah " çıkarılmıştır.
İçişleri Bakanlığı'nın 2006 yılındaki 2227 sayılı kararı ile nüfus kağıtlarından "Dini İslam" ibaresi kaldırılmıştır.
Bu hükümet, Urfa'da Halilurrahman'ın karşısında dinler bahçesini, 2004 senesinde Antalya'da da başka bir dinler bahçesini açmıştır.
Sayın Erdoğan, "Bismillah" diyerek kilise kurdelesi kesmiştir.
AKP döneminde, 2005'te yapılan TCK değişikliği ile zina suç olmaktan çıkarılmıştır.
Ak Partisi, 3 nisan 2007'de Kasımpaşa'da Büyük Piyale Kuran Kursu'nun yıkımına karar vermiştir.
Kuran kursu yıkılırken, Van Akdamar Kilisesi 3 milyon TL para harcanarak onarılmış, ayine açılmıştır.
15 Ağustos 2010, 2011 ve 2012 tarihlerinde Trabzon Sümela manastırında ayin gerçekleşmiş; 19 Eylül 2010, 11 Eylül 2011 ve 9 Eylül 2012'de Van Akdamar'da ayin yapılmıştır.
İzmir'in Çeşme beldesinde Pazaryeri kilisesinde, Diyarbakır Surp Giragos Ortodoks kilisesinde ayin düzenlenmiştir.
AKP döneminde ilk defa kilise imarı için yer tahsis edilmiştir. İlk defa bu hükümet döneminde camiler kiliseye çevrilmiştir.
İslam dininde yasak olmasına rağmen, 2004 senesinde din dersi kitaplarına Hz. Peygamberimizin minyatür resimleri konulmuştur.
AKP döneminde "Allah katında tek din İslam'dır" ayeti, AB ve ABD'den gelen tepkiler nedeniyle, Cuma hutbelerinden kaldırılmıştır.
24 Eylül 2008'de, AKP hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı, İmam Hatipler'de Dinler Tarihi dersine Hıristiyan rahip ve hahamların davet edilmesini ve gençlere ders vermesini istemiştir.
AKP döneminde bedava dağıtılan din dersi kitaplarından Gökbulut ve Öcal'ın hazırladığı 6. sınıf "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında" sayfa 118'de, Veda Hutbesi'nde yer alan "Allah ve resulünün sünneti" ifadesi çıkarılmıştır.
2005'te onaylanan Din Kültürü kitaplarında Kelime-i Tevhid, "la ilahe ilahtır" şeklinde yer almıştır.
Bazı köylerde ilköğretim çocuklarına ücretsiz dağıtılan ilkokul 1. sınıf okuma-yazma öğreniyorum kitaplarında 13 ve 15. sayfalarda kiliseye giden 3 çocuk resmedilmekte, haç işareti olan ve kilise dualarını gösteren fotoğraflar bulunmakta idi. (12.7.2004 tarih ve 115 sayılı onay taşıyan AB destekli kitaplar.)
26 Eylül 2004'de kabul edilen 5237 sayılı kanunla, evinde Kuran öğretenlere hapis cezası getirilmiştir.
Kısaca, AKP, Müslümanlardan çok azınlıklara hizmet eden icraatlara imza atmıştır ve devam etmektedir. Yukarıda ifade ettiğimiz hususlara rağmen, iktidara hala "Müslüman'dır gerekçesiyle laikliği tehdit ediyor" eleştirisinde bulunanlar, aslında azınlıklara daha fazla hak verme düşüncesinde olanlardır.
Aynı zamanda halka, "Ak Partisi İslami icraatlar yapıyor ey Müslümanlar bunun arkasından gidin" rotasını çizmektir. Bu sahte eleştirilerin manası bizce budur.