Prof. Dr. Haydar Baş'ın 12.02.2016 tarihli yazısıdır
Â
Ehl-i Beyt'in fertlerini kaleme alıyoruz. Hz. Fatıma annemizi, İmam Ali'yi, İmam Hasan ve İmam Hüseyin'i anlatıyoruz.
Â
Hakim, Mecmaü'l-Beyan'ında şu hadisi nakleder:
Â
"Peygamber şöyle buyurdu: 'Allah peygamberleri muhtelif şecerelerden yaratmıştır. Ama Beni ve Ali'yi bir şecere ve ağaçtan yaratmıştır.
Â
Ben o ağacın kökleri mesabesindeyim. Ali ise o ağacın gövdesi. Fatıma ise o ağacın meyve vermesine bir vesiledir.
Â
Hasan ve Hüseyin bu ağacın meyveleridir. Bize tabi olanlar da bu ağacın yapraklarıdır.
Â
Birisi tam 3 bin yıl Allah'a ibadet etse dahi bizim ailemizi sevmediği sürece Allah onu yüzü üstü ateşe atacaktır.'"
Â
Hz. Peygamber ondan sonra Meveddet Ayetini tilavet buyurdu. Yani, "De ki: Ben bu (peygamberliğimi tebliğime) karşılık sizden yakınlarıma sevgiden başka hiç bir ücret istemiyorum." (Şura 23)
Â
Sünni hadisçi İmam Müslim'in Sahih adlı eserinde, "Mübahale Ayeti nazil olunca Peygamber, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i çağırdı ve 'Allah'ım bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir' diye buyurdular" şeklindeki hadis rivayet edilir.
Â
Bazıları Peygamberin hanımlarını veya Haşimoğullarını da Ehl-i Beyt'in içinde kabul etmeye çalışsa da hadislere ve ayetlere göre Ehl-i Beyt beş kişi ile sınırlıdır.
Cenab-ı Hakk'ın (cc) sevilmesini ayetle farz kıldığı Ehl-i Beyt, kuralları Kur'an-ı Kerim'in iki kapağı arasında emredilmiş İslam dininin yaşayan canlı numuneleridir.
Â
Onlar, İslam terbiyesiyle yoğrulmuş güzel ahlakın, adaletin, cömertliğin, muhabbetin, Allah rızası istikametinde yaşamanın, nezaketin ve nezafetin örnekleridir.
Â
Sünni dünya peygamberimizin Veda Haccı'nda buyurduğu, "Size iki emanet bırakıyorum. Biri Allah'ın kitabı Kur'an ve diğeri Ehl-i Beyt'imdir. Bunlara sarıldığınız sürece hidayettesiniz" beyanından Ehl-i Beyt'i çıkararak sünnetim ifadesini koymuştur.
Â
Oysa sünnet, Ehl-i Beyt'tir. Her mezhep ve meşrebin merkezi Ehl-i Beyt'tir.
Â
Ehl-i Beyt, Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk'ın (cc) doğru, temiz ve sevilmesini şart buyurduğu Peygamber ailesidir.
Â
Sahabe-i Kiram, "Allah ve melekleri Peygambere salat etmektedirler. Ey inananlar! Siz de O'na salat edin, içtenlikle selam edin!" (Ahzab 56) ayetiyle ilgili olarak Resulullah'a 'sana nasıl salât edelim?' diye sorduğunda şöyle buyurdu:
Â
"Şu şekilde deyin: Allah'ım, İbrahim'e ve Al-i İbrahim'e bereket verdiğin gibi Muhammed ve Al-i Muhammed'e de bereket ver. Doğrusu Sen övülen ve ulusun."
Â
Kur'an-ı Kerim'de Ehl-i Beyt ile ilgili ayetler pek çoktur:
Â
-"Topluca Allah'ın ipine yapışın" (Al-i İmran 103) ayetiyle ilgili olarak İmam Cafer Sadık, "Allah'ın ipi biziz" buyurmaktadır.
Â
Â
-"Ey inananlar! Allah'tan korkun, doğrularla beraber olun." (Tevbe 119) Bu ayet hakkında İmam Muhammed Bakır şöyle diyor: "Yani Al-i Muhammed ile birlikte olun."
Â
-"Bilmiyorsanız zikir ehline sorun" (Nahl 43) ayeti için İmam Muhammed Bakır, "Bu ayet nazil olduğunda, İmam Ali, "Zikir ehli, biziz; Yüce Allah kitabında bizi kast etmiştir" buyurmuştur.
Â
-"Sen ancak bir uyarıcısın, her toplumun ise bir yol göstericisi vardır" (Rad 7). İmam Muhammed Bakır bu ayet hakkında şöyle diyor: "Uyarıcı Resulullah'tır. Bizden her zaman insanları Allah'ın Peygamberinin getirdiği şeylere hidayet eden bir yol gösterici vardır. Resulullah'tan sonra yol gösterici Ali'dir ve O'nun ardından birbirinden sonra gelen vasilerdir."
Â
Ehl-i Beyt'e değerini Cenab-ı Hakk (cc) vermiştir. Bu sebeple tevhidin, İslam birliğinin merkezi Ehl-i Beyt'tir.
Â
Bugün Şii - Sünni mücadelesi şeklinde Müslüman'ın Müslüman ile süregelen savaşının esasen batının oyunu olduğu iyi görülmelidir. Şii ve Sünni dünya kesinlikle bir ve beraber olmalıdır.
Â
Kaynaklar savaşının yaşandığı Ortadoğu'da ve tüm dünyada İslam devletlerine ait olan kaynakların ve Müslüman dünyanın emeğinin sömürülmesinin önüne ancak böyle geçebiliriz.
Â
Kaldı ki, hangi dinden olursa olsun can, mal, namus emniyetinin, din ve vicdan hürriyetinin temin edilebilmesi, Ehl-i Beyt anlayışının gönüllerde hâkim kılınması ile sağlanabilir.
Â
Bütün insanlık da bu anlayışa muhtaçtır. İnsanlığın kurtuluşu için bu anlayışın hayata geçmesi de şarttır.