HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 28 MAYIS 2024, SALI

Türk Baharı aslında çoktan başlamıştı

16.11.2022 00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 15.07.2013 tarihli yayımlanan yazısıdır
 
Komünizmin inkırazına kadar Batıyı komünist tehlikeden koruyan kalkan olarak görülen İslam, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından Batının yeni düşmanı ilan edilmiştir.
 
BOP sürecinde ilk defa karşılaştığımız "ılımlı İslam" terimi, Hıristiyan dünya karşısında etkisiz hale getirilen yani içi boşaltılmış İslam'ı ifade etmektedir.
 
1980'li yıllarda CIA'nin "Yakın ve Güney Asya Bölgesi Milli İstihbarat Şefi" olarak görev yapan Graham Fuller, "Siyasal İslam'ın Geleceği" isimli kitabında, Amerika'nın dış politikasında en önemli hedeflerinden birinin İslamcı ancak aynı zamanda liberal bir "İslami reformu" teşvik etmek olduğunu belirtmiştir. 
 
Fuller, kitabında bu teşvik için Okyanus ötesi ile bağlantılı bir cemaatin ismini vererek, reform için desteklenmeleri gerektiğinin altını çizmiştir.
 
Bugün ılımlı İslam, İslam dünyasındaki Batı yanlısı liberal hareketleri ifade etmektedir.
 
Türkiye'nin ılımlı İslam'la tanışması, BOP eşbaşkanlığı sonrasındadır.2000'lerin başında, bu manada "model ülke" olarak ilan edilen Türkiye, ülkemizden yükselen tepkiler üzerine, "demokratik ortak" vasfına sokulmuştur.
 
Genelkurmay'ın tepkisi ve Nisan 2004'te Washington'da yapılan Amerikan Türk Konseyi toplantısında bir konuşma yapan dönemin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu'nun "Türkiye bir İslam devleti değil, laik bir ülkedir" şeklindeki sert uyarısı üzerine, ABD yetkilileri bu tanıma dayalı 'model ülke' söyleminden vazgeçerek, 'demokratik ortak' ifadesini kullanmaya başlamıştır. 
 
Ancak amaç değişmemiştir. Demokratik ülke Türkiye, bu tarihlerden sonra İslam'ın özü olan Ehl-i Beyt temelli İslam inancını bir kenara bırakmıştır. 
 
Dinlerararası diyalog faaliyetleri, dışarıdan desteklenen cemaatin çalışmaları ve gelen iktidarların ve sessiz kalan muhalefetin tavrı ile ılımlı İslam anlayışı Türkiye'de siyasete de hâkim olmuştur.
 
Zaten, ılımlı İslam hakkındaki bir tanımlama: "Amerika'nın İslam coğrafyasında sömürgeciliğe karşı İslam'la siyasi bilinci, yer yer de fiili mücadeleyi doğuran oluşumlara karşı geliştirmek istediği yeni bir 'İslam formülü'" olduğudur.
 
Esas Türk Baharı da bundan sonra başlamaktadır ve yaşanan gelişmeler BOP'un hayata geçmesi içindir.
 
Yani Türk Baharı Müslüman - Türk kimliğinin inkıraza uğraması, BOP ile birlikte gelişecek hareketin Türkiye ayağında, ılımlı İslam sayesinde Türk vatandaşlarının duyarsızlığı ve çaresizliği demektir. 
 
Bu baharla, kimliğinden ve bağımsız siyasetinden tamamen koparılan bir Türkiye'den bahsedilebilir.
 
Bir ayağı, "Müslüman - Türk kimliğinin inkırazıdır" dedik. Bu süreçte, Anadolu'daki birlik harcı olan Müslüman - Türk kimliği, Ehl-i Beyt çizgisinden uzaklaşmış, ılımlı İslam zihniyeti ile yeni bir hal almıştır.
 
Oysa "Ehl-i Beyt çizgisi birlik harcımız" idi.Hünkâr Hacı Bektaş, Anadolu'daki etnik grupların Türk - İslam kardeşliği ile bir araya toplanmasını sağlamış, çözülmenin önünde bir set olmuşken maalesef bugün bu anlayış rafa kaldırılmıştır.
 
Türk Baharı'nın ikinci ayağı, ılımlı İslam zihniyetinin siyasete nüfuzu ile tamamlanmak istenmiştir. Kürtlere hak vermek adına ortaya atılanlar da bu manada değerlendirilebilir.
 
Yapılan icraatlar, Kürt kardeşlerimiz arasında PKK'nın meşrulaşmasına neden olmuş ve bu da milli ve dini bütünlük içindeki Türk kimliğimizi zedelemiştir.
 
Gelişmeler bilerek veya bilmeyerek Türkiye'nin bölünmesi için atılan adımlara destektir.
 
Madem ülkemizin bölünmesi batının asıl maksadıdır,  Müslümanların ve PKK içindeki Kürt vatandaşlarımızın Ehl-i Beyt nefesi etrafında bir olması zaruridir.
 
PKK üzerinden yapılacak bölünme senaryoları için panzehir, Kürtlerin samimi Müslüman olarak, Ehl-i Beyt çizgisinde birleşilmesidir.
 
Dini ve milli birliğimizi ancak Ehl-i Beyt açılımı ile temin edebiliriz, Şii - Sünni atışmasının önüne ancak Hünkâr'ın izlediği Ehl-i Beyt kalkanı ile geçebiliriz.
 
Bizler, Ehl-i Beyt'in tanıtılmasına bu manada inandık. Nuh'un Gemisi gibi kurtuluşun tek yolu olan Ehl-i Beyt açılımı, ahiretini kurtarmak isteyen insanımıza gerçek İslam'ın kurallarını öğretecektir. 
 
Bu, günümüz şartlarında imanı korumanın yegâne yoludur. Toplum bazında da kitleler arasında Şii - Sünni kavgasını önleyecektir. 
 
Bireylerin akaidinin korunması ve devletin devamı için Ehl-i Beyt kongrelerini bu sebeple organize ettik. 
 
Kongreler, Türkiye - Suriye çatışmasına ve içerideki Şii - Sünni gerginliğine set oldu. 
 
Bir yandan milletimizin manevi istikametine yol gösterirken, diğer yandan Alevi - Sünni kardeşliğini temin ettik.
 
Bu sayede, ülkemizde siyaset yoluyla başardıkları Türk Baharı'nın ayaklarının oturduğu zemin ciddi bir deprem geçirmeye başladı.
 
Türk Baharı ile bölünme, uygulamada akil kişilerin verdiği raporla akamete mahkûm kaldı.
 
Zira bu süreç yasalar yoluyla Türkiye'yi bilerek veya bilmeyerek bölme hareketi idi. Başardığımız Ehl-i Beyt açılımı ile Ehl-i Beyt'in akaidi etrafında bir olmanın gerekliliğine toplumu inandırdık. 
 
Ancak siyasette iktidar olmayan bizlerin zorluğu gaflete kurban edilen siyasetin cinayetlerinin önüne geçebilmemize engel olmuştur.
 
Mecliste yer almadığımız için siyasi manevra gücümüz sınırlı kalmıştır. Ne hazin tecellidir ki, her türlü inanç ve kanaat sahibini Meclise koyan millet iradesi sadece bizi Meclisin dışında bırakmıştır.
 
Gelinen noktada, ya Türk Baharı bizim aleyhimize önemli bir yol katedecek ya da millet gerekli dersi alarak BTP'yi Meclisle buluşturacaktır. 
 
Bu buluşma Türk Milleti'nin ve Türkiye'nin yeniden dirilişi olacaktır.Yol ayrımındayız. Ya Türk Milleti Ortadoğu'daki oyunların bir parçası olan ılımlı İslam'ın etkisi ile Türk Baharı'nı yaşamaya devam edip tarihin tozlu sayfalarına defnedilecek yahut başını kaldırıp dimdik Ehl-i Beyt anlayışı ve yaşayışı ile dünyanın ve kendinin ümit ışığı olacaktır.
 
Önce Avrupa'nın sonra Amerika'nın fevkinde dünyanın en güçlü milleti ve de devleti olacaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•Ruhun istediği Allah’tır 27 00:00:00.05.2024
•İslamın hükümleri müdahale kabul etmez -1 23 00:00:00.05.2024
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
•Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duruş 23 00:00:00.10.2023
•Gidecek başka vatanımız var mı? 22 00:00:00.10.2023
•Atatürk'e sahip çıkmak 20 00:00:00.10.2023
•Sosyal patlamaları önlemenin yolu 19 00:00:00.10.2023
•Zulümle payidar olunmaz 18 00:00:00.10.2023
•Türkiye'nin su politikası 17 00:00:00.10.2023
•Türkiye tedbirli olmalıdır 16 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik ve AB üyeliği 15 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik meselesi 14 00:00:00.10.2023
•Türkiye'ye düşen büyük görev 13 00:00:00.10.2023
•Teşhis yanlış olunca 12 00:00:00.10.2023
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Esad denklemi 10 00:00:00.10.2023
•Ortadoğu'da paylaşım 09 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Medeniyet ve teknoloji 06 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Kim dost, kim düşman? 04 00:00:00.10.2023
•Küreselleşmenin düşmanı: Milli oluşum 03 00:00:00.10.2023
•Küreselleşme ile örtülen gerçekler 02 00:00:00.10.2023
•İslam'la terör asla bağdaşmaz 29 00:00:00.09.2023
•Terör Batı kaynaklıdır 28 00:00:00.09.2023
•Küresel sömürü ve Türkiye 27 00:00:00.09.2023
•Küresel oyunlar ve Türkiye 26 00:00:00.09.2023
•Kültürel sömürü ve neticeleri 25 00:00:00.09.2023
•Kurtla kuzunun hikâyesi 23 00:00:00.09.2023
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 22 00:00:00.09.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr