Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 02.10.2001 tarihli yayımlanan yazısıdır
Wall Street Journal'in açıkladığına göre, Amerikan firması General Elektrik'le, Bin Ladin grubunun Cidde Elektrik Dağıtım şirketinde ortaklığı bulunuyor. Aynı zamanda Bin Ladin ailesi Suudi Holland Bank'ın ana ortağı.
Öte yandan Körfez Savaşı sırasında Amerikan askerleri için yapılan barakaları da yine Bin Ladin ailesi inşa etmiş.
Görüldüğü gibi ABD ve batılı devletlerle geniş çaplı iş ortakları bulunan Usame B. Ladin'in mal varlığı ancak ABD'deki intihar saldırılarından sonra dondurulmuştur.
Bu saldırının bir numaralı şüphelisi kabul edilen ve Suudi Arabistanlı bir ailenin çocuğu olan Usame B. Ladin, kral ailesine karşı tavır aldığından dolayı Suudi vatandaşlığından çıkarılmış, daha sonra Afganistan'a giderek burada Ruslara karşı Afgan mücahidlerinin safında çarpışmıştır.
Bu arada Pentagon'dan büyük himaye ve yardım görmüştür. Ancak bu zat ne zaman ki batıya ters düşmüş ve artık "söz dinlemez" olmuştur, o zaman "terörist" ve "kötü" olarak kabul edilmeye başlamıştır.
Bugün ABD ve batı; hareketlerini, eylem tarzını, hayat görüşünü baştan beri yakînen bildikleri Ladin'e "terörist" olduğu için değil, batıya karşı çıktığı için karşıdır. Bu hassas noktanın gayet iyi anlaşılması lâzımdır.
Benzer bir tablo, Osmanlı döneminde Ortadoğu ve Hicaz bölgesinde karşımıza çıkmaktadır. O dönemin "B. Ladin'i" olan Ş. Hüseyin ve Muhammed Abdülvehhab'ı öne çıkaran İngiltere bunlar aracılığıyla mukaddes toprakları Osmanlı'dan koparmayı ve İngiliz çıkarları doğrultusunda yönlendirmeyi başarmışlardı.
Ancak her ne hikmetse B. Ladin bugün batının denetiminden çıkmış ve o dünyaya cephe almıştır. ABD ve batı tarafından terörist kabul edilmesinin asıl sebebi de budur.
Operasyon için delil şarttır
Bu itibarla, eğer bu şahıs bahane edilerek Afganistan'a bir operasyon düzenlenecekse, deliller açık ve net olarak dünyaya sunulmalıdır ki; hem ABD atacağı adımda hukuk çerçevesinde kalabilsin, hem de NATO'nun 5. maddesini devreye koyma noktasında haklılığını ispat etmiş olsun.
Aksi takdirde Afganistan'a yapılacak harekât masum insanlara yönelik bir terör hareketi olmaktan öteye geçemez.
Bu hakikate işaret eden Ege Ordu Komutanı saldırının "dışarıdan" geldiğinin muhakkak surette ispat edilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Delilsiz ve sadece "zanna" dayalı bir ABD müdahalesi hukukî olmayacağı gibi, bu müdahaleye destek veren ülkeler de "hukuk dışı" bir eylemi desteklemiş olacaklardır.
Türkiye'nin siyaseti
Terörle yıllarca boğuşmuş bir ülke olan Türkiye'nin, bu hususta hesaplı adımlar atması lâzımdır.
Bugün, yapılması muhtemel hukuksuz bir müdahaleye kayıtsız-şartsız destek vermemiz durumunda, yarın Güneydoğu'da cereyan eden terörü dünyaya anlatma noktasında daha büyük sıkıntılar yaşayabiliriz.
Kıbrıs konusunda dünyanın bize uyguladığı çifte standart malumdur. G. Kıbrıs'ın AB'ye girmesi durumunda Türk askerinin adada "işgalci eşittir terörist" durumuna düş(ürül)me ihtimalleri göz ardı edilmemelidir. Yunanistan, şimdiden Türkiye'yi "terörist ülkeler" listesinde ilk sıraya yerleştirmiştir.
Kıbrıs'ta Rum terörünün ayyuka çıktığı dönemlerde bile, Rum kesiminin yanında yer alan batı, bundan sonra da tavrını değiştirmeyecek ve Devletimizin karşısında yer alacaktır.
ABD müdahalesinin ardındaki sebepler
Amerika, B. Ladin gerekçesiyle Afganistan'da bir üs kurarak, bu ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını elde etmenin yolunu aramaktadır. Usame B. Ladin bu işin bahanesidir.
İnişe geçen Amerikan ekonomisini ayağa kaldırmanın yolu, o dünyanın yeraltı ve yerüstü zenginliklerine el atmaktır. Terör bahanesiyle elde edilmek istenen netice budur.
Bu noktadan bakıldığı zaman Türkiye'nin hiç bir menfaatinin olmadığı bazı olayların içinde kendini bulması milletin ve devletin aleyhine bir durum olacaktır.
Medya yönlendirmesi ve bir takım insanların propagandasıyla yapılması muhtemel müdahalenin, hiç bir hukukî, insanî ve haktan yana bir gerekçesi olmayacaktır. O halde Türkiye dikkatli olmaya mecburdur.
Dün Saddam bahanesiyle Körfez'e yerleşen mantık; bugün Ladin bahanesiyle Afganistan'a el atmanın hesabı içindedir. Ancak bütün bunlar onun geriye gidişini durduramayacaktır.
Çünkü zulümle payidar olunmaz.